ENDONEZYA BÜYÜKELÇİSİ:TÜRKİYE VE ENDONEZYA ARASINDAKİ TİCARET HACMİNİ İKİ KATINA ÇIKARTMAK İSTİYORUM

 ENDONEZYA BÜYÜKELÇİSİ:TÜRKİYE VE ENDONEZYA ARASINDAKİ TİCARET HACMİNİ İKİ KATINA ÇIKARTMAK İSTİYORUM
Okunuyor ENDONEZYA BÜYÜKELÇİSİ:TÜRKİYE VE ENDONEZYA ARASINDAKİ TİCARET HACMİNİ İKİ KATINA ÇIKARTMAK İSTİYORUM

AKTİVİS GAZETECİ SEYHAN SOYLU ENDONEZYA BÜYÜKELÇİSİ ACHMAD RİZAL PURMANA İLE YAPTIĞI RÖPORTAJIN DETAYLARI!

SEYHAN SOYLU: Bugün Endonezya’dayız. Türkiye’deki Endonezya topraklarında… Sayın Büyükelçimiz Achmad Rizal PURMANA bizi ağırlıyor. Endonezya çok önemli. Endonezya,  dünyadaki sıralamada ekonomik güç olarak 16.ıncı sıradan 12.inci sıralara yükselen, 270 milyon dev nüfusluk ülkenin Türkiye’deki bir numaralı ismi ile inanılmaz hoş bir sohbet yapacağız. Sayın büyükelçi Bizi ağırladığınız için teşekkür ederim. Öncelikle şunu soracağım; Ankara çok kritik bir yer.  Ankara’da büyükelçi olmak gerçekten çok önemlidir. Daha önceki makamlarınızı bize söyler misiniz?+ ACHMAD RİZAL PURMANA: Türkiye gerçekten güzel bir ülke. Ankara çok güzel bir şehir ve benim için gerçekten çok önemli. Türkiye Endonezya için çok önemli bir ülke. Sadece bölgesel kazançlar değil, uluslararası açından da çok önemli. Buraya büyükelçi olmadan önce Endonezya’da 2020-2023 yılları arasında dış işleri bakanlığında bakanlık özel kalem müdürü görevindeydim. Sonrasında birleşmiş milletlerde Washington DC’de Endonezya temsilcisi olarak görev yaptım.+ SEYHAN SOYLU: Washington DC’de büyükelçi miydiniz? ACHMAD RİZAL PURMANA: Hayır. Temsilci. SEYHAN SOYLU: İlk büyükelçilik deneyiminiz mi? ACHMAD RİZAL PURMANA: Evet. SEYHAN SOYLU: Türkiye inanılmaz önemli, çok kritik, jeopolitik anlamda Avrupa’yla Asya’nın bir köprüsü. Hem de siyasi, politik anlamda da çok önem taşıyan bir ülke. İlk görevinizi burada yapmanız fazla sorumluluk isteyecek.
ACHMAD RİZAL PURMANA: Gerçekten haklısınız. Ben buraya büyükelçi olduğum da sorumluluğu çok ve çok büyük sorumluluk taşıdığımı biliyorum. Endonezya en büyük Müslümana sahip bir ülke olduğu için Türkiye ile iş birliği yaptığımız zaman hem iki ülke arasında menfaat ve fayda olmayacak dünya da faydalı olacak. Endonezya’nın temsilcisi olarak inanıyorum. SEYHAN SOYLU: Endonezya dünyanın en fazla Müslüman olan ülkesi, bir ada. Dünya nüfusu olarak sıralamada dördüncü sırada ve dünyanın en büyük adası. Turizmde de inanılmaz bir derecede ve çok turist geliyor. Kaynaklarınız nedir? Ekonomik kaynaklarınız nedir? Endonezya bu geliri nereden sağlıyor?+ ACHMAD RİZAL PURMANA: Endonezya, Güneydoğu Asya’nın en büyük ekonomisidir ve dünya genelindeki 20 büyük ekonomi arasında yer alır; G20 üyesidir. Gayri Safi Yurtiçi Hasılamız (GSYİH) büyük ölçüde doğal kaynaklarımızdan gelmektedir. Topraklarımızda birçok doğal kaynak bulunmaktadır. Örneğin, dünyanın en büyük nikel rezervine ev sahipliği yapıyoruz ve bu, elektrikli araçlar için oldukça önemli olan bir kaynaktır. Elektrikli araçlara yönelik dönüşümün, geleneksel veya klasik araçlardan elektrikli araçlara geçişin odaklandığı bu modern çağda, nikel rezervinin, özellikle pil üretimi için, son derece önemli olduğunu söyleyebiliriz.+ SEYHAN SOYLU: Akümülatör. Geleceğin petrolü. Petrol çok var mı sizde? ACHMAD RİZAL PURMANA: Evet petrol ve gaz bizde çok var. Ancak petrolü ithalatı da yapıyoruz. Neden çünkü çok fazla nüfusa sahibiz. SEYHAN SOYLU: Yeterli gelmiyor mu? ACHMAD RİZAL PURMANA: Gaz ihracatı yapan en büyük ülkelerden biriyiz. Ayrıca sürdürülebilir enerji de yapıyoruz. SEYHAN SOYLU: Endonezya kaç adacıktan oluşuyor? ACHMAD RİZAL PURMANA: Biz büyük bir ülkeyiz, 17 bin adamız var. Tabii ki çok nüfus yok, sadece 5 bin adada nüfusumuz var. SEYHAN SOYLU: 5 bin adada yaşam var, 270 milyon nüfus var! 270 milyon nüfus 17 bin adanın kaçında yaşıyor? Her halde bütün hepsinde yaşanmıyor. 270 milyon nüfus olarak kaç adaya bölünmüş?
ACHMAD RİZAL PURMANA: 5 bin adada yaşam var. SEYHAN SOYLU: Endonezya’da 270 milyon yaşayan varsa. Dünyada ne kadar Endonezyalı var? ACHMAD RİZAL PURMANA: Evet, bu nedenle Endonezya nüfusunun dünya genelinde ne kadar olduğu konusunda çok kesin bir tanım yapmak çok zor. Çünkü çoğu kişi büyükelçiliğimizde iyi bir şekilde kayıtlı değil. Ancak, bakanlığımızın kayıtlarına göre, dünya genelinde 5 milyondan fazla Endonezya vatandaşı yaşamaktadır. SEYHAN SOYLU: Sayın büyükelçi aileniz de burada mı? ACHMAD RİZAL PURMANA: Eşim ve bir çocuğum burada. Şu anda lisede 11.sınıfta okuyor. Ama iki çocuğum ABD’de. SEYHAN SOYLU: Amerika’da okuyorlar. Toplam üç çocuğunuz var. Türkiye sizden ne alıyor? Hacmimiz ne? Ne ithal ediyoruz ne ihraç ediyoruz, orantılar ve rakamları alabilir miyim? Benim anladığım şu. 2 milyar kadar Türkiye ile ihracatının ve ithalatının olduğu. Fakat 500 milyon dolar alış veriş yaptığınız; askeri ihtiyaçlarınızın çoğunu Türkiye’den karşıladığınızı; 500 milyon doların içerisinde büyük kısmı askeriye ile ilgili malzeme aldığını anladım. ACHMAD RİZAL PURMANA: Ticaret hacmi bizim nüfus rakamı olarak doğru yansıtmıyor. Çünkü nüfuslarımız çok fazla ama ticaret hacmimiz çok az. Mesela 3 milyon dolar ticaret hacmimiz var; bizde Türkiye’ye ihraç olan 3 önemli şey palmiye yağı %25,  sonra demir %70,4 ihracat yapıyoruz. Sonra da %7 ile liftleri ihraç yapıyoruz. Dediğiniz gibi askeri silahları bir de savunma araçlarını Türkiye’den alıyoruz. SEYHAN SOYLU: Endonezya deyince aklımıza tatil, biraz üretim ve en çokta mobilya geliyor. Son 30 yılda mobilya üretiminde dünyaya satış yapmaya başladınız. Hem ekonomik anlamda hem de ucuz ama kaliteli ürün satmaya başladınız. Bu gitgide çok iyi çıkışlarda ve her yıl katlanarak büyümekte. Türkiye Endonezya’dan mobilya alıyordu; şimdi dünyanın çeşitli ülkelerine mobilya ihracatı yapıyorsunuz. Mobilya dışında başka neler ihraç ediyorsunuz? Evimdeki oturduğum mobilyalar dahi Endonezya mobilyaları. ACHMAD RİZAL PURMANA: evet. Bizim mobilyalarımız çok kaliteli. Bunu biliyoruz ve ihracatını yapıyoruz. Bunun dışında en çok palmiye yağı ihraç ediyoruz. Kumaş tekstil olarak yapıyoruz.
SEYHAN SOYLU: Kauçuk. ACHMAD RİZAL PURMANA: Evet. Deniz ülkesi olduğumuzdan dolayı deniz ürünleri de ihraç ediyoruz. SEYHAN SOYLU: Çok ülke gezdim ama Endonezya’ya gelmek nasip olmadı. İnşallah önümüzdeki yıllarda giderim. Şunu sormak istiyorum; Endonezya’da 250 dil var ve 40-50 milyonu bir dil kullanıyor. Genelde Endonezyacayı herkes biliyor. 270-280 milyon insanın birbiri ile iletişim kurması zor olmuyor mu? ACHMAD RİZAL PURMANA: Bizim çok farklılığımız özelliğimizdir. Bazen ben bile arkadaşım ile zorluk yaşayabiliyorum. Evet, bölgesel bir dil kullandığımız zaman ama Endonezce bizi birleştiriyor. Gerçekten bizi sımsıkı tutuyor. Endonezce Endonezya’daki adadan geldi. Yani Cava’dan gelmedik. Yerli bir adadan o adaya geldik; malay diye. SEYHAN SOYLU: %60’ı yaşıyormuş. Endonezya’nın %60ı bir adada yaşıyor.150 milyon mu? Düşünebiliyor musunuz bir ada; adanın nüfusunu büyük ölçekli olarak söylersem Madagaskar kadar yani ada o kadar küçük değil ama 150 milyon insan üst üste yaşıyor gibi. Bu kadar ada varken neden cava? ACHMAD RİZAL PURMANA: Doğru cevap şu olabilir. Cava adasında başkentimiz Cakarta var. Ekonomik faaliyet cava adasında ağırlıklı. SEYHAN SOYLU: ekonominin kalbi olduğundan dolayı insanlar orayı tercih ediyor. ACHMAD RİZAL PURMANA: O yüzden başkentimizi Kalimantana’ya taşıyoruz. SEYHAN SOYLU: Notlarımda var Kalimantana Nusantaraye taşıyorsunuz. Nusantaraya ne zaman taşınıyorsunuz? ACHMAD RİZAL PURMANA: Şuan inşa ediyoruz. Ama başkentin gelecek yıl açılış olacak. SEYHAN SOYLU: Cava’dan geçiş olabilir mi? Nusantaraya insanlar kayabilir mi? ACHMAD RİZAL PURMANA: Evet. Başkent taşındığı için devlet çalışanlarının çoğu oraya gidecek. SEYHAN SOYLU: Ekonomi oraya kayacak, finans kuruluşları oraya taşınacak bu da bir çok insanın oraya gidecek ve sirkülasyon artacak. İş yapmak isteyenler oraya taşınacak. Tarihe yolculuk edelim. Sizin kahramanınız kim? ACHMAD RİZAL PURMANA: Bu bizim kahramanımız adı Diponogoro. Birinci sınıf babalarımızdan biri. Bağımsızlığımız için mücadele eden kahramanlarımızdan biri, Bağımsızlık Günümüzden önce. SEYHAN SOYLU: Diponogoro 10 Kasımda ölmüş. Mustafa kemal Atatürk’ün 10 Kasımı ile özdeştirmek mi? Beyefendiyi Endonezya kahramanı olarak mı geçiyor? ACHMAD RİZAL PURMANA: Hiçbir fark yok, onlar da Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu babaları gibi. Kurucu liderlerimiz sukano ve hatta ilk başkan ve başkan yardımcımızdı.1920 civarında askeri liderlerdir.
SEYHAN SOYLU: Bizde Fevzi Çakmak var askeri lider. Onun karşılığı gibi bir şey mi? Endonezya’da şimdi kahraman olarak mı görüyorlar. ACHMAD RİZAL PURMANA: Aile subayı dediğimiz ordumuzun büyük bir lideridir SEYHAN SOYLU: 1942-1945 de Hollanda oradan giderken Japonya 2 yıl oraya geldi. 350 yıl boyunca sömürülmüş bir ülkesiniz. 350 yıl sonra 2 yılda Japonya sizi sömürdü dünya savaşı süresinde. Daha sonra bu kadar kalabalık nüfusa rağmen ekonominizi nasıl toparladınız? ACHMAD RİZAL PURMANA: Evet, anladım. Kolonyalizm döneminde zorlu bir süreç yaşadık; 350 yıldan fazla bir süre boyunca Hollanda ve Japonya’nın yönetimi altında kaldık. Kolonyalizm altında, bir ulus olarak birleşme ihtiyacını fark ettik. Ulusun birliği, halkımızın içinden gelen bir vatanseverlik duygusudur. Özellikle gençlerimizden gelen bu duygu, gençlik hareketi adını aldı. İttifakımızı güçlendirmek ve birlik duygumuzu artırmak amacıyla, daha önce adalara ve illere bölünmüş olduğumuz bu durumu düzeltmek için harekete geçtik. Ancak genç nesil, bir araya gelmekte, birleşmekte ve 1928’de “Super Muda” olarak adlandırdıkları bir şeyi ilan etmekte birleşmişlerdir. Gençlik, tek bir millet, tek bir vatan, tek bir dil ilan etmiştir: Endonezya’nın bir ulusu, Endonezya’nın bir toprağı ve Endonezya’nın bir dili. Bu gençlik hareketi, Endonezya halkını bağımsızlık yolunda birleştirmek üzere hareket etmektedir. SEYHAN SOYLU: 700 etnik kimlik bir arada bir ruh mu oldu? ACHMAD RİZAL PURMANA: Evet, sanırım hala etnik kimlikleriyle bağlantıları var, ancak geniş bir misyon duygusuyla Endonezya milletine ait hissediyorlar. Hâlâ Java’ya, Sumatra’ya, Kalimantan’a ait olduklarını ve geleneklere sahip olduklarını hissediyorlar. Ancak Endonezya’nın onlar için birleştirici bir faktör olduğunu hissediyorlar; Endonezya, onları bir araya getiren bir birlik unsuru gibi. SEYHAN SOYLU: 1 milyon 900 bin kilometrekarelik toprağınız var. Türkiye’nin iki buçuk misli büyük toprak ve Türkiye’den yaklaşık olarak 3 misli nüfusa sahip bir ülkesiniz. Ekonomik anlamda değil de Müslüman ülke olarak çok güçlü. Endonezya en fazla Müslüman nüfusun yaşadığı ülke. Aynı zamanda da G20de de. Bunu yanı sıra Avrupalı ve dünyanın çeşitli ülkelerinden inanılmaz turist geliyor Bali’ye. Endonezya’nın adalarına müthiş turist akımı var. Size bir Müslüman ülkenin bu kadar turist çekmesi enteresan gelmiyor mu? Çok tercih ediliyor bunu neye bağlıyorsunuz? ACHMAD RİZAL PURMANA: Evet, biraz daha araştırma yapabilirim. 2022 Trip Advisor Gezginlerin Seçimi Ödülleri’ne göre, Bali dünyanın en popüler destinasyonu oldu ve 2023’te “en iyilerin en iyisi” seçildi. Bu durum, Bali’nin Endonezya turizminde neden en popüler destinasyon olduğunu gösteriyor. Örneğin, Şubat 2022’de bir dergi, İngiltere’de para birimine göre Endonezya’yı dünyanın en güzel ülkesi olarak değerlendirdi ve “En İyi” olarak nitelendirdi. Bu nedenle, turistlerin çoğu Endonezya’ya gelmektedir. Ancak benim görüşüme göre, turizmin potansiyeli hala tam olarak kullanılmamış gibi görünüyor. SEYHAN SOYLU: %99 u Müslüman olan bir ülke. Bali de aynı zamanda Budistlerde var. Yüzde kaç? Net rakamlar nedir? 270-280 milyonluk nüfusa sahip yüzde kaçı Müslüman? ACHMAD RİZAL PURMANA: 270 milyonluk nüfusumuzun %90 Müslüman var. Bu demek oluyor ki 235 milyon Müslüman var.  Ama Bali’nin %90 ı Hindu var ve %10 Müslüman. Onlarda uyumlu bir şekilde yaşıyorlar. SEYHAN SOYLU: Türkiye gibi Müslüman olan bir ülkesiniz. İsteyen başı açık dolaşabiliyor mu isteyen kapayabiliyor mu bir zorunluluk var mı? ACHMAD RİZAL PURMANA: Evet, çoğunluğu Müslüman olan bir ülkeyiz, ancak Endonezya’yı Müslüman bir ülke olarak adlandırmıyoruz. Bizim için Endonezya, dini bir ulustur; din açısından evet, ancak biz milliyetçiyiz. İslam, Endonezya’da resmi bir din değildir ve Endonezya, dini bir devlet değildir. İngilizcesi “nationalist state” olan bu ifade, aynı zamanda dini bir boyuta sahip olan bir anlam taşır. Yani, Endonezya hem dini hem de milliyetçi bir karaktere sahip bir ülkedir. SEYHAN SOYLU: Yani şunu mu söylüyorsunuz. Benim algıladığım bir zorlama yok isteyen istediği gibi başını kapatabiliyor, isteyen açabiliyor. Bizde her hangi bir sorun yok. Endonezya’da kadın hakları yeterli mi? ACHMAD RİZAL PURMANA: Evet, dünya genelinde Müslüman nüfusun çoğunluğuna sahip olmamıza rağmen, Endonezya, demokrasiyi uygulayan ve kadın haklarına saygı gösteren bir ülke olarak iyi yansıtıyor. Zaten bir kadın cumhurbaşkanımız oldu, şu anda Parlamento Başkanlarımızdan biri kadın ve Dışişleri Bakanımız da bir kadın. Kadınlar, Endonezya’da önemli bir rol oynayabilirler. Bu, herhangi bir ayrımcılık olmaksızın herkesin herhangi bir şey olabileceği ve herkesin herhangi bir şeyi başarabileceği bir yer olduğunu gösteriyor. Bu, Endonezya’nın benzersizliği ve güzelliklerinden biridir.
ACHMAD RİZAL PURMANA: Şuanda dış işleri bakanınız kadın mı? Cumhurbaşkanınız kadın mı? Bir önceki kadındı diye zannediyorum. ACHMAD RİZAL PURMANA: 2001-2004 arasında cumhurbaşkanımız kadındı. SEYHAN SOYLU: Parlamentoda kaç kadın var? Yüzde kaç? ACHMAD RİZAL PURMANA: Kanunumuza göre parlamentomuz da %30 kadın olması gerekiyor. Bizim parlamento üye sayısı 570 ve şu anda kadın sayısı  %20 var. SEYHAN SOYLU: Anladım. %10 eksik şuanda. Eksiği tamamlayalım sayın büyükelçi. ACHMAD RİZAL PURMANA: Seçimle kadın üyesi seçiliyor. Yani seçiyoruz. Atanmıyor. SEYHAN SOYLU: Atanma yok mu sizde? ACHMAD RİZAL PURMANA: Biz direkt halk seçimi yapıyoruz. SEYHAN SOYLU: Direkt seçimle geliniyor. Doğru demokrasi var mı? Bu doğru demokrasi. Dış işleri bakanınızla röportaj yapmak isterim. Sizin aracılığınızla kontak kurup çok vaktim yok ama doğru zamanlamayı yaparsak dış işleri bakanınızı ziyaret etmek ve röportaj yapmak isterim. Kadın haklarını yerinde dinlemek ve sohbet etmek isterim. ACHMAD RİZAL PURMANA: İnşallah. SEYHAN SOYLU: Açe adası. Açe 5 milyon Müslüman mı yaşıyor. Şeriat orada mı var? ACHMAD RİZAL PURMANA: Evet, özellikle bir eylemimiz var, evet. İlk olarak, vurgulamak istiyorum ki Endonezya, dünyadaki en büyük Müslüman nüfusuna sahip olmasına rağmen İslam ülkelerinden biri değildir. Ancak bazı bölgeler, günlük faaliyetlerinin temeli veya temeli olarak Şeriatı seçme konusunda bağımsızdırlar. Bu, onlara seçim özgürlüğü tanıdığımız ve ardından hayatlarının temeli olarak İslam hukukunu veya Şeriatı seçtikleri anlamına gelir. Yaklaşık beş milyon nüfuslu bir birlik oluşturuyorlar, daha fazla ya da daha az. SEYHAN SOYLU:  İslam dinine sahibiz ama İslam ülkesi değiliz. Fakat biz de bir ada var. O ada şeriatla yönetiliyor. Yerel yönetim anlamında bir yönetim var. Uluslararası ilişkilerde Açe bize bağılı diyorsunuz. Endonezya Bali’de 250 kişinin öldüğü bir bombalama olduğu. Bizde de var Türkiye’de oluyor maalesef terör örgütleri bu tür eylemler yapıyor. Çok yakın tarihte bizde de İslamik ve ya pkk ,fetö böyle bombalamalar yaptı. Bu sizin turizminizi etkiledi mi? ACHMAD RİZAL PURMANA: Evet, elbette turistler güvenlik ihtiyacı duyar ve kendilerini güvende hissetmek isterler. Evet, 2002 ve 2005’te Bali’de meydana gelen bombalama olayları turizmi bir süre etkiledi. Ancak bu olaylardan sonra terör örgütleriyle kararlı bir şekilde mücadele ettik, bu örgütleri belirledik ve onları cezalandırdık. Terör örgütleriyle başa çıkmak için kapasitemizi güçlendirdik ve şu anda turistler, Bali’ye gelirken güvende olduklarını hissedebilirler, her zamanki gibi. SEYHAN SOYLU: O bombalama yapanlar hapiste mi? ACHMAD RİZAL PURMANA: Evet. SEYHAN SOYLU: 2 yıl önce onlara talimat veren kişi tahliye oldu. Endonezya’da bu çok konuşuldu. Diyorlar ki hapisten neden çıkardınız. Yani bu olayın talimatını veren kişi şuanda dışarıda; 1,5 sene önce serbest bırakılmış ve Endonezya halkı rahatsız oluyor. Tekrardan sıkıntı yaşarız diye. Ebubekir beşeri 2022 yılında serbest bırakıldığı için Endonezya’da muhalefet niye bıraktınız diyormuş; doğru mu?
ACHMAD RİZAL PURMANA: Zaten biz ne yapıyorsak kanuna göre yapıyoruz. Onlar 20 yıl hapishanede olduğu için kanuna göre süreleri bitti. O yüzden serbest bırakıyoruz. Tabi ki terörle mücadele yapıyoruz. Ve hukuk olmazsa olmazdır, bu nedenle hukukun korunması gerekmektedir. SEYHAN SOYLU: İnsanlar; buraya gelmeden önce okurlarımız bu soruyu muhakkak sorar mısınız dediler. Endonezya güvenli mi? 2022den sonra böyle bir şey oldu mu? ACHMAD RİZAL PURMANA: Evet; gerçekten güvenli. Terörist örgütleri zaten her yerde var. Endonezya hükümeti olarak şunu kuruyoruz; polis enstitüsü altında teröristlere karşı bir kurum oluşturduk. Her gün mücadeleye devam ediyoruz. SEYHAN SOYLU: 2016 yılında İşid’in yapmış olduğu Jakarta’da 7 kişinin öldüğü 10 kişinin yaralandığı bir eylem var. ACHMAD RİZAL PURMANA: Evet, terör eylemlerini tamamen engelleyemesek de, şu anda ölçek ve sayılar açısından daha küçük bir durum söz konusu. Bu nedenle, terör eylemlerini önlemenin yollarına odaklanıyoruz. Olayların tekrarlanmasını engelleme üzerine odaklanıyoruz. ACHMAD RİZAL PURMANA: Türkiye’yi Avrupa’ya orantılarsak Türkiye’de daha az var. Onun için rahat edin yani niyetle sormadığımı anlayın. Çünkü insanlar diyor ki terörün yoğun olduğu bir ülke. Hayır, ben Endonezya için öyle düşünmüyorum. Endonezya çok güzel bir ülke bana göre; güvenilir bir ülke. Ben Endonezyalıları çok seviyorum. Bu zorlu görevde Türkiye’de neler planlıyorsunuz? İhracatımız ve ithalatımız daha yüksek boyutlara taşınacak mı? Hayalleriniz nedir Türkiye’de görevli olduğunuz süreç içerisinde? ACHMAD RİZAL PURMANA: Endonezya cumhurbaşkanımız ve Türkiye cumhurbaşkanı çok yakınlar. Görüyoruz ki İslam teşkilatı formunda görüyoruz ki el ele sımsıkı tutuyorlar. SEYHAN SOYLU: İki arkadaş, iki dost. ACHMAD RİZAL PURMANA: Cumhurbaşkanı Erdoğan, bizim cumhurbaşkanımız ile sadece dost değil bir kardeş. Bu da benim için büyük bir sorumluluk olarak yansıyor. Bu sorumluluk ile bir somut sonuç elde etmek istiyorum. Benim üç önceliğim var; ekonomi, ekonomi, ekonomi. Üçü de ekonomi. Bir sorumluğum var. Birinci olarak ticaret; şuanda 3 milyon dolar hacminde ama 2 katına yükseltmek istiyorum. 6 milyon dolara yükseltmek istiyorum. Biz şu anda bir müzakere aşamasındayız. Endonezya ve Türkiye arasında ticaret anlaşması olduktan sonra daha kolay bir şekilde ihracat ve ithalat yapacağız. İki lider zaten gelecek yıl, yani 2024’te tamamlamak için anlaştılar. İki ülkenin arasında üçüncü bir anlaşma olduğunda gümrükleri azaltabiliriz. Böylece ürünlerimiz, ek ürünler de dâhil olmak üzere kolayca 2K’ya gelebilir. Türk ürünleri de kolayca eklemesine öncülük edebilir. Hatta iş odası temsilcileriyle buluştuğumda bu konuyu gündeme getirdim. Bu anlaşma için müzakere sürecindeyiz. Ama bu müzakere olmadı ama şuan biz Endonezya için ne yapıyoruz? Endonezya için ihracat olacak 5 önemli ihracat yapılacak ürün belirlememiz lazım. Bunu Türkiye’de yapması lazım ki böylece iki katına çıkartabiliriz. Böylece ticaret ilişkilerimizi artırabiliriz. Diğer dört önceliğimiz arasında savunma sanayi, enerji sektörü, sağlık sektörü ve inşaat sektörü bulunmakta. Benim için Endonezya’nın savunma, enerji, sağlık ve inşaat alanlarında ilerlemesi için dört öncelikli alana da odaklanmam gerekiyor. SEYHAN SOYLU: Yani sizi boşa yollamamışlar buraya. Endonezya Amerika’dan boşuna yollamamış sizi; iki misli arttırmaya gelmişsiniz. Tebrik ederim, umarım başarırsınız. Endonezyalılara biz vize koyuyor muyuz? ACHMAD RİZAL PURMANA: Pandemiden önce Türkler vizesiz gelebiliyordu, giriş yapabiliyordu. Ama pandemi de biz kısıtladık. Turistlerin gerekli ülke vizesi olması gerekli. Şuanda pandemi bittikten sonra kontrol ediyoruz.
SEYHAN SOYLU: Kapıda vize veriyorsunuz. ACHMAD RİZAL PURMANA: Evet. SEYHAN SOYLU: Biz kardeşsek neden niye kaldırmıyoruz? ACHMAD RİZAL PURMANA: Değişiklik yapacağız. Şu anda aşama sürecindeyiz. Türkiye’den vize almıyoruz; Endonezya’ya geldiğinde kapıda vize veriyoruz. SEYHAN SOYLU: Para alınıyor. Kapıda vize parası ödeniyor. Biz Endonezyalılardan para almıyoruz. Biz size vize uygulamıyoruz ama siz uyguluyorsunuz. Hani kardeştik. En önce bunu çözmelisiniz sayın büyükelçi. İki ülke arasında inanılmaz bir bağ var. Her iki ülkede Müslümanların en önemli birinci ve ikinci nüfusu. Güç olarak Türkiye çok önemli bir güç ve iki cumhurbaşkanı da kardeş ve dost olmalarından dolayı dış işleri acilen bu durumu çözmeli. Vizeler ortadan kaldırılmalı; kesin. Hem de çok turist Endonezya’ya gideceğine inanıyorum. Ekonomik anlamında da rakamların ineceğine; o sirkülasyondan dolayı daha fazla gidileceğini; iki ülke birbiriyle kaynaşacağını düşünüyorum. Vize deyip geçmeyelim; 20 dolar çok önemli bir rakam değil ama psikolojik anlamda insanın rahat etmesi ve kendini evinde rahat etmesi anlamında önemli bir rakam. Biz Azerbaycan’a nasıl iki devlet tek millet diyorsak. Endonezya içinde böyle olmalıyız. Çünkü Endonezya bizim için önemli. ACHMAD RİZAL PURMANA: Benim önceliğim budur. Türklerin vizesiz Endonezya’ya girmesi önceliğim. SEYHAN SOYLU: Bana söz veriyor musunuz vizeler kalkıyor mu?

Vizeler çözüldüğünde iki ülkenin transfer ve ekonomik anlamda da artış olacak. Bali’ye her gün 1-2 uçak seferi oluyor, bu sayılar 5-6 olursa fiyatlar azalacak; daha çok insan tatile gidecek. Sonra tatile gidenler orada ticaret yapabilir. Belki biri mobilya görecek orta ölçekli esnaf bağlantı yapacak ekonomik anlamda. Birisi tarım, birisi balıkçılıkla ilgili bağlantı yapacak ve ticaret hacmimiz de artacak kanaatindeyim. Bu söyleşi için size çok teşekkür ederim sayın büyükelçi.

BUSİNESS CHANNEL DERGİ 198. SAYISI ÇIKTI…