Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, partisinin Kırklareli 1. olağan vilayet kongresinde konuştu.
“DAHA EVVEL KOL KOLA GEZENLER ARTIK HATA ÖRGÜTÜ BAŞKANI İLAN EDİYOR”
Organize cürüm örgütü liderliğinden karar giymiş Sedat Peker’in tezleri ve bunlar karşısında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Erdoğan’ın açıklama yapmamasını ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hâlâ misyonda olmasına reaksiyon gösteren Davutoğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
* Yaklaşık iki aydır yurt dışından yapılan ifşaatlarla; daha evvel kol kola gezdiği bakanlar, kol kola gezdiği devlet yetkilileri tarafından organize kabahat örgütü önderi ilan edilen Sedat Peker’in yaptığı ifşaatlarla, yaptığı açıklamalarla herkes derin bir utanç duyuyor. Bir tek muhataplar utanç duymuyor. Ancak milletimiz sokakta, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ismine utanç duyuyor.
“ÖNCEDEN TIPKI SOFRADA OTURANLAR BİRBİRLERİNİ YİYORLAR”
* Savaş zenginleri türemişti. Bu savaş zenginleri, savaşta rastgele bir efor sarf etmeden güçlerini müdafaaya çalıştılar. Kemal Tahir onlar için, ‘Kurt Kanunu’nu yazdığında onları ‘kurtlar sofrası’na benzetmişti.
* Düşenin birbirini yediği bir kurtlar sofrası… Artık bakın her gün yapılan ifşaatla, daha evvel birebir sofrada oturanlar artık birbirlerini yiyorlar.
“AÇIK BİR İNSAN KAÇAKÇILIĞI SAVI KELAM KONUSU”
* O denli suçlamalar var ki… Bir suçlama karşısında eski bir İçişleri Bakanı, ‘Marinaya ben çökmeseydim mafya çökecekti’ diyor. Mafyanın varlığını kabul ediyor.
* İçişleri Bakanı; aranan bir iş adamını 4 Aralık’ta makamında kabul edip, 5 Aralık’ta kaybolan bir iş adamıyla ilgili, İçişleri Bakanı’nın O’na kaçması için yardım ettiği argümanına karşı hâlâ sessiz, hiçbir açıklama yapmıyor, istifayı da düşünmüyor. Açık bir insan kaçakçılığı argümanı kelam konusu.
“İDDİALAR KARŞISINDA SUSANLARIN GÖZLERİ KÖR, YÜREKLERİ MÜHÜRLÜDÜR”
* Yaklaşık 40 gündür dökülen bu rezaletler, skandallar karşısında Cumhurbaşkanı her şeyden bahsediyor lakin bunlardan bahsetmiyor. Bu milletin, devleti ismine utanç duyduğu bu savlar karşısında susanların gözleri kör, yürekleri mühürlüdür. Biz o yüreklerin mührünü sökmeye geliyoruz, gözleri açmaya geliyoruz.
“DAMAT BAKAN NEREYE GİTTİ?”
Hükümetin iktisat siyasetlerini da sert sözlerle eleştiren ve makus iktisadın sebebi olarak eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı gösteren Davutoğlu, şu sözleri kullandı:
* Dolar niçin yükseliyor? Zira Türkiye’de bilgisiz bir idare var. Zira Hazine ve Maliye Bakanlığı yaptıktan sonra kaybolup giden ve bir daha kimsenin izine rastlamadığı bir bakan, ‘dövizle mi maaş alıyorsunuz?’ diyerek dünyadaki realiteleri reddeden bir tavır sergiledi.
* Zira o bakanın devrinde 128 milyar dolar Merkez Bankası rezervi kayboldu. Onlar unutturmaya çalışsalar da biz unutturmayacağız. Sormaya devam edeceğiz: 128 milyar dolar nereye gitti? Ve çabucak gerisinden da soracağız: O afralı tafralı konuşan, o doruktan kibirle bakan damat bakan nereye gitti?
“KANAL İSTANBUL, SARSINTI FAY ÇİZGİLERİ AÇISINDAN BÜYÜK TEHLİKE”
Bugün İstanbul’da meydana gelen sarsıntının akabinde, sarsıntısı ve etraf kirliliğini tetikleyeceği istikametinde çok sayıda tenkit alan Kanal İstanbul projesini hayata geçirmek için ısrarcı olan iktidara yüklenen Davutoğlu, şöyle konuştu:
* Kaynakları, Kanal İstanbul üzere İstanbul için de, Trakya için de bir felaket olan bir projeye ayırıyorlar.
* Bugün yaşadığımız sarsıntı münasebetiyle bir kere daha uyarıyorum: Zelzele fay çizgileri açısından büyük bir tehlikedir. Ekolojik istikrar açısından büyük tehlikedir. Etraf kirliliği ve Marmara Denizi’ndeki müsilaj ile birlikte ortaya çıkan kirlilik açısından büyük tehlikedir. Her açıdan büyük tehlikedir.
* İstanbul’un güvenliği ve Trakya’nın güvenliği açısından büyük tehlikedir. Daima birlikte Kanal İstanbul’a karşı direnmek zorundayız. İstanbul’u korumak bizim için vatanı korumak üzeredir.
“SAVAŞ ZENGİNLERİNDEN DAHA ALÇAKÇA BİR CÜRÜM BU”
Davutoğlu, kelamlarına şöyle devam etti:
* Motamot kurtlar sofrası üzere, savaş zenginleri üzere; millet pandemiyle gayret ederken, kendi çıkarını düşünen bakanlar, kendi ceplerini düşünen bürokratlar, kendi ceplerini düşünen gazeteciler ve onların birer birer ortaya çıkan skandalları…
* Bilin ki savaş zenginlerinden daha alçakça daha adice bir hatadır bu. Tam da pandeminin ortasında, güya acil bir ihtiyaçmış üzere, ‘Kanal İstanbul projesini devreye sokacağız’ diyor Cumhurbaşkanı ve ‘bu ay kazma atacağız’ diyor. Hata işliyorsunuz kabahat.
