SEDAT PEKER TÜRKİYE İÇİN GÜVENLİK SORUNU MU?
SERTAN KIRÇO;
NEDEN SİYASETE ATILDINIZ?
DURSUN ÇİÇEK;
Ben Kurmay Albayken 2009’ da tutuklandım. 2011’ de cezaevinde emekli edildim, yaklaşık beş yıl süre ile 2014’ de tahliye oldum. Tahliye olduktan sonra bize kumpas kuranlardan, hukuksuzluk, adaletsizlik yapanlardan hesap sormak için güçlü olmamız gerekiyor. Bu yüzden siyasete girmeye karar verdim. Bizim düşüncelerimize en yakın olan ve bu kumpas davalarında ( ergenekon, balyoz ) davalarında yanımızda duran cumhuriyet halk partisi. Ön seçimle İstanbul ikinci bölgeden milletvekili olduk. 25. Dönem kısa sürdü beş ay sürdü ondan sonra 26. Dönemde de milletvekili olduk ve iki dönemde üç yılı bitirdik. Bu süreçte davalar açtık bizlere kumpas kuranlarla ilgili hakim, savcı, polis, gazeteci, bilir kişi hepsiyle, ilgili hesaplarımızı yargı önünde görüyoruz. Siyasi ayaklar var. İktidarda olanların ortaklık dönemi olduğu için iktidar değişmeden, Fetö’nün siyasi ayağıyla hesaplaşma biraz gecikiyor. O yüzden siyasette bu mücadeleyi görmek adına siyasete girdik ve büyük ölçüde sonucunu aldık. İkinci nedeni ise yedi yıl genelkurmay bilgi destek dairesinde asker, sivil ilişkileri ile ilgili birimde görev yaptım. Dolayısıyla bilgi ve tecrübelerim ile siyasete girmemi kolaylaştırdı.
SEDAT PEKER KONUSU HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ, NE YAPILMASI GEREKİYOR?
Devlet ve yargı sisteminde yaklaşık beş sene genelkurmayda elektronik ihbarlarla ilgili komisyonda görev yaptım. Verilen ihbar somut ise ikna edici ise işleme koyarsınız. soruşturursunuz. Askeri savcılık kararı ile ya da idari birim kararı ile soruşturursunuz. Yargılama devam eder. Burda da öyle bazı bilgiler somut iddialar geçiyor, tarihler, yurt dışı uçuşları var. Somut iddiaların mutlaka cumhuriyet savcılıkların da soruşturulması, delilerin altı boş ise takipsizlik verilmesi, dolu ise mahkemelerce dava açılması gerekir. Hukuk ve adalet dışı yaklaşımı hiç kimse kabul etmez. Ordayken korunan siyasiler yarın iktidar değiştiğinde korunamaz hale gelirler. Nasıl ki bize kumpas kuran, bizim aleyhimize kriminal gerçekle aykırı rapor verenler gelecekte bu gün korunanlar yargılanacak. Her kesin istediği hukukta adalet, kimse korunmasın. Üstünler hukuku değil, hukukun üstünlüğü esas olsun. o da temel bir ilkedir Biz de bunu savunuyoruz, herkes suça bulaşmışsa veya hakkında bir iddia varsa soruşturulmalı, dolu ise iddilar yargılanmalı, boş ise masumiyetine karar verilmedir.
SEDAT PEKER ŞUAN TÜRKİYE İÇİN GÜVENLİK SORUNU MUDUR?
Yok, zaten bireysel açıklamalar. Türkiye’nin güvenliği ile Suriye’ deki harekatı Irak’ ta ki terörle mücadelesi ya da Karabağ’daki devlet politikalarıyla ilgili bir açıklaması yok. Genelde karanlık işlerle ilgili kendisini de ihbar ediyor. Soruşturmalar devam ediyor. Şahit olduğu olayları anlatıyor. Bu yüzden mutlaka sevcılar tarafından dikkate alınmalı.
BU KADAR BÜYÜK BİR ÜLKENİN BÜYÜK ELÇİLERİ ELÇİSİ ÇIKIPTA CEZA EVİNDE TUTULAN BİR KİŞİ İÇİN (OSMAN KAVALA ) NASIL AÇIKLAMA YAPABİLİYOR?
İçişlerine karışma terbiyesizlik diye yorumlamıştık. Türkiye’nin verdiği tepki de istenmeyen adam ilan etme tehdidi, doğru bir tehdittir. Hiç kimse de Osman Kavala veya başkaları için daha yargı hüküm vermeden, Yargıtay onaylamadan bir hüküm verilemez. Anayasamız sabit yargının elinde ki dosyalar hakkında hiçbir siyasetçi, kamu görevlisi yorum yapamaz. Yargıyı etkileme anlamında masumiyet karnesini ihlal eden görüşleri ortaya koymak; hem içerde ki siyasetçiler için hem de büyükelçiler için yasaktır. Yapılmaması gerekir. Yargıya müdahaledir. Tabii onları o açıdan eleştirirken bizim içerdeki siyasetçilerin de yargı bitmeden bir hükme varılması en azından masumiyet karnesini ihlal eder.
