Geçtiğimiz yıl Eylül ayında babası Fikret Erkoç’u kaybeden
Diva Bülent Ersoy’un, babasını defnederken patronu Fevzi Siverek ile arasında
geçen diyalog sosyal medyada viral oldu.
Kazılan mezarı göstererek patronu Fevzi Siverek’e “Çok dar değil mi?” diye
soran ve “Standart”
cevabını alan Ersoy’un, “E ben ne
olacağım? Ben standarda sığmam ki” sözleri olay oldu. Siverek ise, “Seninkini daha büyük yapacağız”
ifadelerini kullandı.
Bülent Ersoy ve Fevzi Siverek arasında geçen “mezar
boyutu” muhabbeti sosyal medyada epey geniş yer bulunca, basında göz
önünde olmayı sevmeyen Fevzi Siverek ilk defa AL SANA HABER farkıyla programa canlı
bağlanarak o gün yaşananları anlattı. Bülent Ersoy ile 27 yıllık iş ve
arkadaşlık hukuku olan Siverek, Ersoy ile ilgili çok çarpıcı açıklamalarda
bulundu.
Gökay Kalaycıoğlu’ nun; “Fevzi Bey, Bülent Ersoy ile aranızda geçen bu diyaloğu baştan sizin
üslubunuzla dinlemek istiyoruz. Nasıl oldu?” sorusu üzerine Fevzi Siverek “Şimdi Bülent Hanım’ ın babası hakkın
rahmetine kavuştuktan sonra haberimiz oldu. Gittik cenaze işlemlerini yaptık.
Cenazeyi defnetmek için götürdük. Bülent Hanım ayakları ağrıyor diye bir kenara
oturdu. Oturduğu yerden mezar yerini görüyor fakat onun baktığı açıdan mezar
tam görünmediği için gözüne küçük geldi.
‘Bu
küçük mü?’ diye sordu. ‘Yo… Standart’ dedim. ‘Ama ben buna sığmam ki’ dedi.
Bunu söylerken çok duygusal ve samimi bir ses tonuyla söyledi. Şimdi mezarı da
öyle görünce spontane bir şey gelişti. Ama bu sözleri söylerken bir çaresizlik
olarak söyledi. O anda da yanda 4 kişilik bir aile kabristanı vardı. Elimi
uzattım o mezarı göstererek ‘Sizinkini böyle daha büyük yapacağız’ dedim.
Hadise böyle gelişti. O anda benim onu teselli etmek ve acı gününde bir nebze
de olsa acısını dindirmek adına söylediğim bir şey” diyerek
hadiseyi anlattı.
Seyhan Soylu “Yani
siz orada ciddi bir şey anlatıyorsunuz. Espri yapmıyorsunuz” deyince
Siverek “Bu espri değil. Yani mezarlıkta
espri olmaz.” dedi. Seyhan Soylu;
“İkinci mezar olayı nasıl oldu? Onu da anlatın. Birincisinden daha komik,
dinleyin” deyince Siverek “İkinci
mezar olayı da Bülent hanımın annesine cenazenin imamı telkin verirken Bülent
Hanım ‘Böyle bir şey gerekiyor mu?’ diye sordu. Hoca biraz çekingen olduğundan
devreye hemen ben girdim. Ben kendisine izah etmek istedim. Dedim ki ‘Bülent
Hanım sorgu melekleri geldiğinde rahmete giden kişiye sorarlar. Hoca da bunları
dinimiz gereği kendisine söyleyip ona hatırlatma durumudur’ dedim. Sonra telkin
bitince döndü Hoca’ ya dedi ki; ‘Annem cevap verdi mi?’ dedi” diye anlatınca
masadaki herkes güldü.
Anısını anlatmaya devam eden Siverek “Bülent Hanım böyle sorunca Hoca gözüme baktı. Bülent Hanım’a
üzülmemesi için bir hamle yapmam gerekiyor ya ben de Hoca’ ya kafa salladım
‘Evet de’ diye. ‘Evet, Bülent Hanım, verdi cevap’ dedi. Bülent Hanım ‘Peki
Hocam Cennet’ e mi gitti? Cehenneme’ mi? Annem yol bilmez, Cennet’ i tarif et’
dedi.
Şimdi
Bülent Hanım bunları sorarken dine olan saygıyla soruyor. Bülent Hanım’ ı
tanıyanlarınız bilir. Ramazan ayında asla orucunu bırakmaz. Bir yemeğe
başlamadan onun duasını yapmadan başlamaz. Bir de Bülent Hanım’ ın hiç
birinizin bilmediği bir yönünü size söyleyeceğim. Bunu kimse bilmiyor. Türkiye
ilk defa sizden duyacak. Bülent Hanım kara çarşaf giyer. Gözleri dahi görünmez.
Arabasına biner. Bir çantaya zarfları hazırlar. Daha önceden tespit ettiği
fakir fukara evlere gider. Bunu bazen ayda bir bazen 2 defa yapar. Kimse yardım
edenin Bülent Ersoy olduğunu da bilmez. Şoförü iner ihtiyaç sahibi evlere ‘Abla
geldi’ der. İhtiyaç sahiplerine kendi elleriyle dağıtır. Kimse yüzünü görmez.
Bülent Ersoy bu konularda çok duyarlıdır” diyerek yakın dostu
Bülent Ersoy’ un bilinmeyen gerçeklerini açıkladı.
