Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 99. yıl dönümü, Çekya’nın başkenti Prag’da düzenlenen yoğun katılımlı resepsiyonla kutlandı.
Türkiye’nin Prag Büyükelçiliğince ülkenin en büyük gemisi Grand Bohemia’da düzenlenen resepsiyona, Çekya’nın eski Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus, Dışişleri Bakan Vekili Jaroslav Kurfurst, Rusya ve Ukrayna’nın ülkedeki temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
Programda her iki ülkenin milli marşlarını Çek Savunma Bakanlığı askeri bandosu, Ankara Devlet Opera ve Balesi Müdürü Feryal Türkoğlu ve korropetitör Esra Poyrazoğlu birlikte seslendirdi.
Türkiye’nin Prag Büyükelçi Egemen Bağış, burada yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanının 99. yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen kutlamaya katılan davetlilere teşekkür etti.
Bağış, Çekya’nın milli gününün 28 Ekim olmasının çok güzel bir tesadüf olduğunu kaydederek, Türkiye’nin kurulduğu günden bu yana dünyanın demokratik ve çağdaş ulusları arasında sağlam bir yere edinmek için ortaya koyduğu çabalara değindi.
Rusya-Ukrayna savaşının Avrupa ve dünyadaki yansımalarına değinen Bağış, hayat pahalılığından enerji krizine kadar birçok alanda hissedilen savaşın olumsuz sonuçlarını bertaraf etmek için birlikte hareket edilmesinin önemine işaret etti.
Türkiye’nin savaştaki dengeli politikaları
Bağış, savaşın başından itibaren Türkiye’nin dengeli bir politika izlediğini, bu yapıcı yaklaşımının yaklaşık 9 milyon ton tahılın dünya pazarına girmesine ve 200’ün üzerinde savaş esirinin ailelerine kavuşmasına vesile olduğunun altını çizdi.
Türkiye’nin taraflar arasında bir ateşkes sağlanması için çabalarının sürdüğünü ifade eden Bağış, savaşın kazananının olmadığını, söz konusu çatışmanın sonuçlarının herkes tarafından derinden hissedildiğini dile getirdi.
Bağış, yaklaşık 8 aylık bir zaman zarfını geride bırakan savaşın istikrar ve güvenlik açısından Türkiye’nin önemini bir kez daha ortaya koyduğuna dikkati çekerek, “Bu talihsiz savaş, Türkiye’nin bölge için istikrar sağlayıcı bir güç olarak oynadığı önemli rolü ve hem AB hem de NATO için jeopolitik önemini bir kez daha göstermiştir. Türkiye-AB ilişkisi sadece bir tercih meselesi değil, bölgemiz ve ötesi için de bir kaçınılmazlık meselesidir.” dedi.
Türkiye ve Çekya’nın paylaştığı ortak değerlerin iki ülkenin iş birliğinin temellerini oluşturduğunu kaydeden Bağış, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelecekte daha da güçleneceğine inanmak için her türlü nedenin mevcut olduğunu sözlerine ekledi.
Çekya’nın eski Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus da Türkiye dostu olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, ilk kez bir gemide ulusal gün kutlamasına katıldığını, bu nedenle Büyükelçi Bağış’ı takdir ettiğini söyledi.