Armatür Derneği Başkanı, Sanayici Gökhan Turhan, dünyanın en büyük tarihi mutfak eşyası müzelerinden birini Silivri Selimpaşa’da bulunan fabrikasında açtı.
Turhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 20 yıldır tarihi eser topladığını, bugüne kadar yaklaşık 4 bin tarihi eseri toplayıp kayıt altına aldığını söyledi.
Arkadaşının hediye ettiği bir kitapta gördüğü ayrıntı üzerine koleksiyonerliğe başladığını anlatan Turhan, “Bir arkadaşım bana El Cezeri’nin mühendislik kitabını hediye etti. Kitabın içindeki tasarımların içerisinde bir musluk gördüm. Bu yaklaşık 1.000 yıllık bir çizimdi. Gördüğüm musluk bizim ürettiğimiz ürünlerin birebir aynısıydı. Bu durum beni çok etkiledi. Daha sonra bu konuya ilgim artmaya başladı. Kaş’a yaptığımız bir seyahat sırasında El Cezeri’nin kitabında çizdiği ürünün aynısını buldum. 2004 yılından itibaren tarihi muslukların koleksiyonunu yapmaya başladım. Profesyonel alımlar ile süreç devam etti. Koleksiyonerlik başvurum sonucunda Ayasofya’ya bağlı resmi koleksiyoner oldum.” şeklinde konuştu.
“Her bir alanda kitap yazılacak miktarda tarihi eseri toplamış bulunuyoruz”
Gökhan Turhan, tarihi musluk koleksiyonu ile başlayan yolculuğunun zamanla çeşitlendiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Şirket olarak gaz armatürleri yapıyoruz. Dünya üzerinde bu işi yapan birkaç firmadan biriyiz. Mutfak kültürüne hizmet ediyoruz. Anadolu coğrafyasında binlerce yıllık bir mutfak kültürü var. İlk madenlerin çıkması ve işlenmesi ile birlikte eserler ortaya çıkıyor. İnanılmaz zengin bir mirasımız var. Zaman içerisinde çok nadir eserler keşfettik. Saray mutfağından has mutfak, tombak eşyalar, kahve takımları, büyük kazanlar derken dünyanın en büyük tarihi mutfak eşyaları koleksiyonunun sahibi olduk.
Şu an içinde bulunduğumuz alan tüm eserleri sergilemeye yetmiyor. Musluklarımızı sergileyemiyoruz. İçinde bulunduğumuz alanda 2 bine yakın eser sergiliyoruz. Bizim asıl görevimiz bu eserleri toplamaktı. Şimdi bu eserleri geliştirmek ve topluma mal etmek gibi bir görevimiz var. Hedefimiz önümüzdeki dönemde bu eserleri merkeze taşımak. Sultanahmet ve Ayasofya çevresinde büyük bir müze kurmak istiyorum.”
Osmanlı mutfağının dünya üzerindeki en zengin mutfaklardan biri olduğunu belirten Turhan, “Sefer taslarından yemek sahanlarına, kahve takımlarından tombaklara kadar birçok eser var. Her bir alanda kitap yazılacak miktarda tarihi eseri toplamış bulunuyoruz. Yıldız Porselen fabrikasının Yıldız Porselen Koleksiyonu da müzemizde sergileniyor. Bu fabrika tarihimizde ilk seri üretim yapan fabrikalardan birisi.” dedi.
“Bir ülkenin sanayi mirasını şirket müzeleri yoluyla görebiliriz”
İş insanı Ebru Turhan da şirket müzeciliğinin Türkiye’de yeni yeni yaygınlaşmaya başladığını ifade ederek, “Bir ülkenin sanayi mirasını şirket müzeleri yoluyla görebiliriz. Dün ne yapıldı, bugün ne yapılıyor ve yarın neler yapılabileceğine dair ipuçlarını verir. Dünya genelinde baktığımızda Almanya ve İtalya’da şirket müzeciliğinin geliştiğini görebiliriz. Şirketler, kendi geçmişlerini sergilemenin en güzel yolunu bu müzeleri kurarak göstermişlerdir. Bu müzeler sayesinde şirketler ve markalara olan güven artar.” diye konuştu.
