İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Türkiye, uyuşturucuya karşı büyük bir mücadele ve direnç ortaya koymaktadır. Elde ettiğimiz rakamlar aslında ortaya koyduğumuz bu direncin ve politikalarımızın karşılığını da bir vesileyle göstermektedir.” dedi.
Bakan Soylu, Polis Müzesi’nde düzenlenen “Bağımlılıkla Mücadele Çalıştayı”nda konuştu.
Çalıştayın beş ayak üzerine konumlandığını belirten Soylu, bu kapsamda arzla mücadele, önleme faaliyetleri, rehabilitasyon, ailenin rolü ve bunların değerlendirileceği bir çalıştay gerçekleştirileceğini anlattı.
İlgili bakanlıkların da katkı sunduğunu ifade eden Soylu, bu çalışmalardan elde edecekleri sonucun kendilerini, uyuşturucuyla mücadelede bir adım daha öteye taşıyacak zemine hazırlayacağını söyledi.
Bakan Soylu, 2017’de bir strateji ortaya koyduklarını ve o dönem 20 ilde bulunan narkotimlerin 81 ilde faaliyet göstermeye başladığını dile getirdi.
Uyuşturucuya bağlı doğrudan ölümler 5-6 ay geriden takip edilirken, bunu 2-3 aylık seviyeye çekip verileri yakından takip ettiklerini anlatan Soylu, illeri ihbardan rehabilitasyona, kullanım oranına kadar pek çok veriyle ve 42 kriterle izlediklerini söyledi.
İlk kez Adana’da, üniversitelerin desteğiyle kanalizasyondan atık su alarak kullanılan uyuşturucu nevi ve miktarını her 3 ayda ölçmeye yönelik yeni bir veri seti elde ettiklerini de belirten Soylu, bu verilerin Yeşilay tarafından da takip edildiğini aktardı.
Soylu, ayrıca daha önce uyuşturucunun 3’te 2’si Türkiye’nin batısında yakalanırken, artık sınırdan hemen girişte bulunan illerde, yani ülkeye girmeden, yayılmadan yakalandığını, bunun çok kıymetli olduğunu kaydetti.
Uyuşturucu kullanımına bağlı doğrudan ölüm oranları
Elde ettikleri verilerin uyuşturucuyla mücadelede bir yol haritası oluşturduğunu ifade eden Soylu, bazı rakamları paylaştı.
Bağımlıların yüzde 47-48’inin uyuşturucuyu evinde kullandığının belirlendiğini aktaran Soylu, bu kişilerin yüzde 87-88’inin annesinin olduğunu ve uyuşturucu ilk kullanımda yakalandığında kişinin anne tarafından belirlenip geri döndürülme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti. Soylu, “En iyi narkotik polisi anne” projesini bu çerçevede başlattıklarını anlattı.
Metruk binaların uyuşturucu kullanım alanları olarak tercih edilmesine de değinen Soylu, 120 bini aşkın metruk binanın 88 bininin yıkıldığını, tarihi bina niteliğindeki 17 binden fazlasının rehabilite edildiğini, 14 binin üzerinde binanın yıkılmayı beklediğini bildirdi. Bakan Soylu, bu çalışmayla metruk binalarda uyuşturucu kullanma oranının yüzde 30’dan yüzde 21’e düştüğünü kaydetti. Soylu, bağımlıların metruk binalar ortadan kalkınca karanlık, kuytu köşeleri tercih etme ihtimaline karşı parkların da ışıklandırılmasına yönelik de çalışma yapıldığını aktardı.
Uyuşturucu kullanımına bağlı doğrudan ölümlerin 2017’de 941 iken, geçen yıl 270’e düştüğünü de belirten Soylu, 3-4 ay geriden gelen veriler baz alındığında doğrudan ölümlerin bu yıl geçen yılın yüzde 8 altında seyrettiğini ve 146 olduğunu anlattı. Soylu, bu yılın geçen yılın altında kapanacağına inandığını dile getirdi.
“Bilinçli tercih olduğunu değerlendiriyorum”
Afganistan’da 17 bin hektar alanda afyon ekilirken, ABD’nin işgalinden sonra bu alanın 300 bin hektara çıktığını ve Afganistan’ın ciddi bir afyon üretimine girdiğini anlatan Soylu, “Bu, eroinin bütün dünyaya Afganistan’daki tarlalar üzerinden nakledilmesini sağladı. Ben bunun bilinçli olduğunu düşünüyorum ve Amerika tarafından özellikle 2 kıtayı, yani Asya ve Avrupa kıtalarını böyle bir tehlike altına sokmak için bilinçli bir tercih olduğunu değerlendiriyorum.” dedi.
Soylu, Türkiye’de geçmişte yıllık 5-6 ton civarında olan eroin yakalamasının 20-22 ton civarına çıkması nedeniyle eroin rotasının Akdeniz’e doğru itildiğini anlattı. Bakan Soylu, yaptıkları mücadelenin doğrudan ölümleri düşürdüğü gibi uyuşturucu rotasını da değiştirdiğini kaydetti.
Dünya genelinde milyonda 35, Avrupa’da milyonda 16,7, ABD’de milyonda 324, Norveç’te milyonda 85, İrlanda’da milyonda 73, Almanya’da milyonda 29, Belçika’da milyonda 19, Yunanistan’da milyonda 38 olan uyuşturucuya bağlı ölümlerin Türkiye’de milyonda 4,7 düzeyinde olduğunu paylaşan Soylu, genel nüfusa göre uyuşturucu kullanım oranının da dünyada yüzde 5,6, Avrupa’da yüzde 29, Türkiye’de ise yüzde 3,1 olduğunu bildirdi.
“Oralarda kimse devletini narkodevlet diye suçlamıyor”
Avrupa ve ABD’nin uyuşturucuyla mücadelede “havlu attığını”, bu konuda bir iddiasının da bulunmadığını söyleyen Soylu, “Öyle bir teslimiyet var ki Latin Amerika’da üretilen kokain doğrudan Avrupa’ya akıyor. Sadece Belçika’nın Antwerp limanında yılda 70 ton, Hollanda’da 49 ton, İspanya’da 37 ton, Hamburg limanında 20 tonun üzerinde kokain yakalandı. Tabi oralarda kimse devletini narkodevlet diye suçlamıyor.” dedi.
Bunların büyük rakamlar olduğunu, Türkiye’de uzun yıllardan beri yakalanan yıllık kokain miktarının 1,5 ila 2,5 ton arasında seyrettiğini belirten Soylu, “Her yakalamayı da ayakta alkışlıyorlar. Bizde maalesef durum böyle değil. Yakalamayı, başarısızlığın ispatı gibi göstermeye çalışan, bu milli mücadeleyi bir siyaset malzemesi haline getirmeye çalışan ama aynı zamanda bu işin maalesef cahili bir anlayışla son zamanlarda ne yazık ki bizlerin vaktini de bu konuda israf etmektedirler.” diye konuştu.
Soylu, Avrupa’nın uyuşturucuyla mücadelesinde gardını düşürmesinin terör örgütlerinin, küresel baronların, organize suç çetelerinin iştahını kabarttığını ve Türkiye’nin maruz kaldığı baskıyı artırdığını dile getirdi.
Muhalefetin, haftada 5 bin 500, 6 bin gözaltı yapılmasıyla ilgili eleştiride bulunduğunu aktaran Soylu, Türkiye’nin zaten uzun yıllar boyunca haftada 2 bin 500-3 bin ortalamasını yakaladığını, kendilerinin 80 olan operasyon sayısını 240 bine çıkararak 5 bin 500, 6 bin gözaltı sayısına ulaştıklarını anlattı.
Çalışmaları sonucunda uyuşturucu imal ve ticaret suçuna ilk kez bulaşanların sayısının 2019’dan itibaren düşmeye başladığını paylaşan Soylu, operasyonların artışına rağmen bu rakamların düşmesinin önemine işaret etti.
“1107 uyuşturucu organizasyon şebekesini çökerttik”
Bakan Soylu, 2017’den beri 1107 uyuşturucu organizasyon şebekesini çökerttiklerini, suç gelirlerine yönelik mücadelenin de uyuşturucu arzını ciddi şekilde bertaraf ettiğini anlattı.
İşin talep tarafının önemine de değinen Soylu, “Kullanıcıyı takip etmek, kullanıcı eğilimlerini tespit etmek de ayrıca önemlidir. 62 ilde atık sulardan uyuşturucu analizi yapıyoruz ve bu sayede şehirdeki uyuşturucu kullanan profili, bunlardaki değişimi takip ediyor, ona göre de tedbir alıyoruz.” dedi.
Uyuşturucuyla mücadele aplikasyonunu da anlatan Soylu, şu ana kadar 60 bine yakın ihbar aldıklarını, hemen hemen tamamına gittiklerini, “En iyi narkotik polisi anne” projesinde gelecek 5-6 ay içerisinde 25 milyon insana ulaşmayı planladıklarını belirtti.
Bakan Soylu, “Hem veriler üzerinden hem bütün kurumların bir araya gelerek ortak tecrübeleri üzerinden 2023’te de çok önemli ve ciddi bir politika belgesiyle yine Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde bir çalışmaya hep beraber imza atacağız.” diye konuştu.
Soylu, metamfetamin konusunda Türkiye’nin ciddi baskıyla karşı karşıya olduğunu, TBMM’de bir kanun değişikliği çalışması yapılacağını da kaydetti.
Bu konudaki tehlikeyi gördüklerinde öncül olarak kendilerinin paylaştığını, takibini gerçekleştirmeye çalıştıklarını anlatan Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Tabii bizim yıllarca yaptığımız raporları dönüp sanki kendi raporlarıymış gibi kamuoyuna bahsedenler, anlatanlar böyle bir ucuzluk ve basitlik içerisine girenlerin elbette ki sözünün neresini doğrultacağımızı bilmediğimizden, bir taraftan kamuoyunu doğru bilgilendirmek sorumluluğumuz adına bir taraftan da kendi işimizi yapmak adına mücadelemizi devam ettiriyoruz. Burada okulların güvenliği dahil olmak üzere üniversitelerin güvenliği dahil olmak üzere sokakların bu safhada güvenliği dahil olmak üzere bütün mücadelemizi de sahada hep birlikte yürütüyoruz.”
Bu yıl 110 milyon kök kenevir yakalandı
İçişleri Bakanı Soylu, “Türkiye, uyuşturucuya karşı büyük bir mücadele ve direnç ortaya koymaktadır. Elde ettiğimiz rakamlar aslında ortaya koyduğumuz bu direncin ve politikalarımızın karşılığını da bir vesileyle göstermektedir.” dedi.
Bu yıl 110 milyon kök kenevir yakalandığını aktaran Soylu, şunları kaydetti:
“Bunlar kimindi diye sormazlar. Bunlar PKK terör örgütünün ve bunların 2 milyar dolar Avrupa’da net uyuşturucu gelirleri var. Avrupa uyuşturucu ticaretinin önemli bölümü de PKK terör örgütünün elinde. Bu raporlarda bunlar yazmasına rağmen maalesef buna yönelik herhangi bir değerlendirmeyi ortaya koymayanlar, kendi ülkelerinin cari açıklarını uyuşturucu ticaretinden kapatmayı sağlamaya çalıştığını ortaya koyabilecek kadar kendi ülkelerini suçlamaya hazır ve nazır görünüyorlar.”