Trouw Nutrition, Agro TV ve Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) tarafından Boğaziçi Üniversitesi Tarım danışmanlığında bu yıl ilki düzenlenen Çiftlik Zirvesi’nde yerini aldı.
Trouw Nutrition açıklamasına göre, tarım, hayvancılık ve hayvan besleme sektöründeki üreticileri, yöneticileri ve akademisyenleri buluşturmak hedefiyle AGRO TV ve TÜSEDAD tarafından Boğaziçi Üniversitesi Tarım danışmanlığında düzenlenen Çiftlik Zirvesi, yoğun katılımla gerçekleşti.
Trouw Nutrition, Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşen etkinliğin sponsorları arasında yer aldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Trouw Nutrition Türkiye Çiftlik Kanalı ve Buzağı Mamaları Ülke Satış Direktörü Tanzer Kılcıoğlu, Trouw Nutrition Türkiye olarak sürdürülebilirliği en önemli stratejik amaçlarından biri olarak tanımladıklarını ve Türkiye’nin gelecek nesillerine sürdürülebilir bir dünya bırakmak adına 15 yıldır var güçleriyle çalıştıklarını belirtti.
Süt çiftçilerinin, sürülerinin performansını güçlendirmek için aldıkları kararların çiftliklerinin ekonomisi ve çevresel ayak izi üzerinde de büyük bir etkiye sahip olduğunu vurgulayan Kılcıoğlu, “Dünyada üretilen birim başına sera gazı emisyonları 1960’lı yıllardan bugüne yüzde 60 oranında düştü. Ruminantlardan kaynaklanan sera gazı emisyonlarının yüzde 70’i düşük ve orta gelirli ülkelerde yapılan verimsiz hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanıyor. Ancak çiftliklerde verimliliği artırarak bu oranı daha fazla düşürmek mümkün ve bunun için de öncelikle verimli laktasyon ömürlerini artırmak gerekiyor. Yaşam boyu verimlilik; ilk buzağılama yaşının düşürülmesi, buzağılama aralığının sıklaştırılması, laktasyon başına süt ortalamalarının ve laktasyon sayısının artırılması ile mümkün oluyor.” ifadelerini kullandı.
Sürdürülebilir çiftlikler için projeler
Tanzer Kılcıoğlu, Trouw Nutrition olarak sürdürülebilir çiftlikler için hidroksi iz mineraller ve glukonatlar başta olmak üzere geliştirdikleri önemli projeler olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
“Performansı ve dolayısıyla karlılığı yüksek, sürdürülebilir çiftlikler için hayvan beslemesinde mineral kullanmak bir tercihten öte zorunluluk diyebiliriz. Çiftliklerde mevcut yem ham maddelerinden bu mineralleri karşılamak mümkün değil. Bu amaçla yaygın olarak kullanılan, oksit ve sülfat kaynaklı inorganik minerallerin düşük biyoyararlanımları, metal iyonlarının rumen ortamında kolay ayrışarak çözünemeyen formlara dönüşmesi ve yüksek su tutma kapasiteleri; bu mineral kaynaklarının kullanılmasını ve yönetilmesini gerek dışkı ile atılan matal iyonları ile çevreyi gerekse hayvanların verim ve performansını riske atabiliyor. Tam da bu aşamada hidroksi iz mineraller adını verdiğimiz teknolojimiz minerallerin biyoyararlanımını yükseltiyor ve dışkıdan minimum düzeyde metal iyonu atılmasını sağlıyor. Bilindiği gibi hayvan gübresi ile toprağa karışan her bir metal iyonu toprak üzerinde olumsuz etki yaratıyor ve biyolojik çeşitliliğin azalmasına sebep oluyor. Böylelikle hidroksi iz mineraller çözümümüzle hem daha verimli hem de çevreyi daha az kirleten süt hayvancılığı beslemesi sağlanmasına katkıda bulunuyoruz. İkinci önemli sürdürülebilirlik projemiz ise glukonatlar ile ilgili çalışmalarımız. Verimli üretim için ruminant hayvanların yüksek miktarda tahılla beslenmesi gerekiyor. Ancak bu durum ergin ruminantlarda bağırsağın son bölümünde (hindgut) bazı arızalara yol açabiliyor. Bu arızalar hayvanın yaşam boyu verimliliğinin ve yemden yararlanma etkinliğinin düşmesine ve hatta artan metan üretimine sebep oluyor. Bu sürecin iyileşmesinde kaplanmış glukonatların sağladığı fayda çok sayıda deneme ile kanıtlanmıştır.”
“Hayvanların sağlıklı beslenmesine yardımcı olurken aynı zamanda içinde bulunduğumuz sektörlerimizi dijitalleştiriyoruz”
Eskiden Türkiye’de kaliteli ürünleri küçük aile çiftliklerine ulaştırma olanağı olmadığını belirten Kılcıoğlu, “Son teknoloji sprey dry ile üretilen yüksek oranda süt tozlu ve diğer sindirilebilirliği yüksek hayvansal proteinleri içeren en kaliteli buzağı mamalarını 5 bin buzağısı olandan 10 bin buzağısı olan çiftliklere bile rahatlıkla ulaştırabiliyoruz. Sabah ve akşam sadece ikişer litre süt veya buzağı maması verilen bir buzağının sadece yaşaması sağlanır. Bu noktada çok değerli genetiğe sahip yüksek verim potansiyeli olan hayvanlarımız, hayata başlangıç dönemlerinde doğru beslenemeyen buzağılar olarak en değerli iki ayı, organlarını geliştireceği bu dönemi, yetersiz beslenerek geçirir ve sonuç olarak süt hayvancılığının geleceğine çok büyük zarar verilmiş olur.” değerlendirmesinde bulundu.
Kılcıoğlu, Trouw Nutrition Türkiye olarak kaliteli et, yumurta, balık ve süt üretimine yardımcı olmak için bilimin ve teknolojinin ışığında hareket ettiklerini aktararak, şunları kaydetti:
“Hayvanların sağlıklı ve doğru beslenebilmesi adına her geçen gün artan bir ivmeyle çalışıyoruz. Bu anlamda üreticileri ve çiftlikleri sektörümüzde fark yaratan ürün ve hizmetlerimizin yanı sıra yem ve yem ham maddelerinin gerçek değerini parmak uçlarına kadar getiren inovatif teknolojilerimizle de destekliyoruz. Uzun yıllar süren araştırmalarımız, yoğun AR-G çalışmalarımız ve teknoloji tutkumuzla hayata geçirdiğimiz NutriOpt platformumuz ile yem ve ham maddelerin içeriğinin dakikalar içinde analiz edilmesini sağlıyoruz. Böylece hayvanların sağlıklı beslenmesine yardımcı olurken aynı zamanda içinde bulunduğumuz sektörlerimizi dijitalleştiriyoruz.”