Türkiye Varlık Fonu (TVF) Yönetimi AŞ Genel Müdürü Salim Arda Ermut, “Bu sene itibarıyla nette zararda gözükse de Türk Şeker ve ÇAYKUR, operasyonel olarak kara geçmiş oldular. Finansman maliyetleri ve bazı konulardaki sorunlar da çözülünce onların da önümüzdeki senelerde kara geçtiğini görmüş olacağız.” dedi.
Ermut, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, TVF Yönetim Anonim Şirketi ile TVF’nin 2021 Yılı Mali Tabloları ve Faaliyetleri ile İlgili Denetim Raporlarının Sunulduğuna Dair Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi’nin görüşmelerinde, milletvekillerinin sorularını cevapladı.
Ermut, TVF’nin kredi notunun, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings tarafından “B” ve not görünümünün “negatif” olarak teyit edildiğini, Türkiye’nin kredi notu ile aynı olduğunu söyledi.
İstanbul Finans Merkezi’nin neden geciktiği yönündeki soruya Ermut, merkezin fikri temellerinin 2009 yılında atıldığını, inşaatına 2014 yılında başlandığını, duraklamanın ardından 2019 itibarıyla da inşaat çalışmalarının yeniden başlayarak önemli bir kısmının tamamlandığını belirtti. Hukuki altyapıyla ilgili konularda kanunun geçmesini beklediklerini ifade eden Ermut, finansal kiralamayla ilgili faaliyetleri ertelediklerini aktardı.
Şu anda kiralamaya henüz başlamadıklarını ancak talep topladıklarını anlatan Ermut, şöyle devam etti:
“Talepler bizim açımızdan iyi. İşin ticari tarafı olan AVM ve bir de ofislerle ilgili olmak üzere iki tarafı var. Ticari tarafta çok yoğun bir talep var. Bölgenin de gözde bir bölge olması dolayısıyla talep sorunu yaşayacağımızı düşünmedik. Öngöremediğimiz bölgesel ya da küresel bir kriz olmazsa inşallah bir problem beklemiyoruz. Fiziki olarak takvimimize yaklaşmış durumdayız. İstanbul Finans Merkezi’ne kendi yönetim şirketimizi taşıdık. Birkaç kurum da taşınmaya hazır. Ziraat Bankası hazır, Merkez Bankası çok yaklaştı. Artık inşaat ve güvenlik anlamında bir sorun kalmadığına emin olup, bazı testleri hızlıca yapıp operasyona geçme noktasına yaklaştık. İnşallah bu senenin ilk yarısında operasyonu başlatmış olmayı umuyoruz. Tedbirli konuşuyorum; şubat ayıyla ilgili bir planımız var, ona yetişmeye çalışıyoruz. Elimizden geleni yapacağız yetişmek için.”
Ermut, TVF bünyesindeki ÇAYKUR’un zarar etmesiyle ilgili soruya da, “Bu sene itibarıyla nette zararda gözükse de Türk Şeker ve ÇAYKUR, operasyonel olarak kara geçmiş oldular. Finansman maliyetleri ve bazı konulardaki sorunlar da çözülünce onların da önümüzdeki senelerde kara geçtiğini görmüş olacağız. Biz elimizden geldiği kadar diğer şirketlerimiz üzerinden de destek konusunda elimizden geleni yapıyoruz.” yanıtını verdi.
İstihdam politikaları konusunda yapılan çalışmaları anlatan Ermut, pandemi döneminde dünyadaki bütün hava yolu şirketleri işçi çıkarırken Türk Hava Yollarının bir kuruş devlet desteği almadan ve bir kişiyi bile işten çıkarmadan süreci atlattığını vurguladı. Pandemi döneminden sonra personele iki kez ciddi zam yapıldığını aktaran Ermut, “En azından pandemi döneminde çalışanların fedakarlığını tanzim etme adına iki büyük adım atıldı. Çünkü o dönem çalışanların fedakarlığıyla mümkün oldu tüm bunlar. Dünyada bunu yapabilen tek hava yolu oldu. Zaten o zamanki başarısıyla şu anda pandemi sonrası dünyanın en iyi performansını gösteren milli hava yollarından birisi THY.” ifadelerini kullandı.
Ermut, “Gabar’daki petrol ve Karadeniz’deki doğal gaz TPAO ve BOTAŞ’ın finansallarına yansıyacak mı?” sorusuna da “Direkt olarak TPAO’ya petrol ve doğal gaz üretim geliri olarak kayda girecek. BOTAŞ için de taşıma geliri katkısı olması öngörülüyor. Bununla beraber BOTAŞ’ın dışarıya ödediği gaz bedeli kadar ayrıca finansal yükünün de azalmış olması bekleniyor.” bilgisini paylaştı.
TVF Yönetimi AŞ Genel Müdürü Ermut, “ABD’deki Halkbank davası Varlık Fonunu ne kadar etkiler?” sorusu üzerine de şunları kaydetti:
“ABD Yargıtay Mahkemesi nezdinde gerçekleştirilen temyiz başvurusu 3 Ekim 2022’de yüksek mahkeme tarafından kabul edilmişti. Sonraki süreçte yüksek mahkeme temyizi esastan görüşmeye başlayacak. Yargıtay süreci bitinceye kadar Bölge Mahkemesindeki yasal sürece dair verilen durdurma kararı devam edecek. Söz konusu süreci biz TVF olarak yakinen takip ediyoruz. Varlık Fonuna devir öncesi başlayan bir dava olduğu için TVF’ye olumsuz etkisinin sınırlı ya da hiç olmayacağını bekliyoruz.”