TAMER ARDA ERŞİN
Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun TBMM Amasra Maden Faciasını Araştırma Komisyonu üyelerine yaptığı sunumda, faciada yaşamını yitiren barutçunun kazanının sorumlusu olduğu yönünde bir izlenim oluşturulduğu öğrenildi. Sunumda, hayatını kaybeden madenci için “Ateşleme işleminin kurallara aykırı şekilde yapılması hususunun bu kazanın gerçekleşmesinin en önemli sebebi olduğu değerlendirilmektedir” ifadesine yer verildi. CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz ise sunumun otopsi raporları ile çeliştiğine dikkat çekerek, “Burada hayatını kaybeden şehit madencimizde yanıkların ve kırıkların olması gerekirdi ama otopsi raporlarına göre barutçu zehirlenerek hayatını kaybediyor, yani yanık veya travmaya bağlı değil” dedi.
Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömür Kurumu’na (TTK) ait maden ocağında 14 Ekim 2022 tarihinde 42 madencinin hayatını kaybettiği faciaya ilişkin TBMM’de oluşturulan araştırma komisyonu, 3 Ocak 2023 tarihinde bölgede keşif, inceleme yaptı. Amasra Maden Faciasını Araştırma Komisyonu’nun, facianın yaşandığı Amasra’da yaptığı söz konusu 9. Toplantısında, TTK Genel Müdürlüğünce, komisyon üyelerine, kazanın oluş nedenlerine ilişkin önemli bir sunum yapıldığı ortaya çıktı. Sunumda, yer alan bazı anlatımlar şöyle:
“Kazanın meydana geldiği -320 kotu Kalın Damar Tabanyolunda lağım ateşlemesi sonrası ortaya çıkan metan gazının, havayla belirli oranda karışımının patlatıcı bir kaynakla buluşması sonucu grizu patlaması gerçekleşmiştir.”
“TTK Patlayıcı Madde Yönergesi’nde daha da ileri gidilerek Yönetmelikte belirtilen ateşleme alanına girme yasağı tedbir amaçlı olarak 5 dakika yerine 30 dakika olarak hükme bağlanmıştır. Ateşleme mahalli ile ilgili olarak da hem TTK Patlayıcı Madde Yönergesinde hem de 702 sayılı ‘TTK İş Kazası ve Önlemler Genelge’ de ateşleme mesafesi arından en az 200 metre olarak belirtilmiştir. Dolayısıyla hem bekleme süresine hem de ateşleme mesafesine uyulmadığı ortadadır.
“KURALLARA UYMAKSIZIN GERÇEKLEŞTİRİLDİĞİ”
Barutçu Taşkın Coşkun’un ifadesinde belirtilen ateşleme yapmadığı delikleri de doldurması gösteriyor ki, son derece dikkatli ve özenli yapılması gereken ateşleme işleminin acele bir şekilde ve kurallara uymaksızın gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
Barutçuların ifadelerinden anlaşılacağı üzere ateşleme yapılmayan delikler de doldurulmaktadır. Delikler arası mesafenin 20-30 cm arası olduğu göz önünde bulundurulursa ateşleme yapılmadan bekletilen dolu deliklerin zarar görmesi kuvvetle muhtemeldir. İki ateşleme arasında 10-20 dakika gibi bir süre olması (Karbonmonoksit grafiklerinden de anlaşıldığı üzere) deliklerin doldurulması, temizlenmesi, kapsüllerin bağlanması ve metan gazı ölçümlerinin yapılması işlemlerinin bu süre zarfında yapılmasının mümkün olmadığı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla deliklerin önceden doldurulup bekletildiği açıktır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde ateşleme işleminin kurallara aykırı şekilde yapılması hususunun bu kazanın gerçekleşmesinin en önemli sebebi olduğu değerlendirilmektedir.”
Ayrıca sunumla birlikte kazanın olduğu yerin sanal ortamdaki görüntüsü de sunumda yer aldı.
“ŞEHİT MADENCİDE KIRIKLARIN OLMASI GEREKİRDİ”
Öte yandan Komisyon Üyesi CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, sunumdaki “Patlamanın barutçunun bulunduğu -320 kotundaki arın bölgesinde oldu” tespitine karşı “Eğer patlama gerçekten arında gerçekleşmiş olsaydı, burada hayatını kaybeden şehit madencimizde yanıkların ve kırıkların olması gerekirdi ama otopsi raporlarına göre barutçu zehirlenerek hayatını kaybediyor, yani yanık veya travmaya bağlı değil” dedi.
Yavuzyılmaz’ın sunuma karşı itirazları ziyaret sırasında tutulan TBMM tutanaklarına da yansıdı. Buna göre Yavuzyılmaz itirazında şunları dile getirdi:
“Şimdi, biraz önce kurumun varsayımını dinledik ve benim yönelttiğim, sorduğum soru şuydu: Eğer 2’nci patlatma yapıldıysa da patlama nerede gerçekleşti, yani galerinin neresinde? Yanıt olarak da ‘Arında gerçekleşti’ yanıtını aldık.
Oysa patlama gerçekten arında olmuş olsaydı, burada hayatını kaybeden madencilerimizde yanıkların, kırıkların olması gerekiyordu ama otopsi raporlarına göre arına yakın olan madencilerimiz zehirlenerek hayatlarını kaybettiler. Daha sonra, o bölgenin hemen yanında, 27 numaralı metan gazı sensörünü içine alan bir bölge var. Buradaki madencilerimizin vücutlarında ise hem yanıklar var, hem de zehirlenmişler. Onun hemen ilerisindeki bölgede de hayatını kaybeden madencilerimizde ciddi beden hasarları oluşmuş durumda.
Otopsi raporlarına göre, hayatını kaybedenleri ölüm sebeplerine bağlı olarak sırayla galeri planına yerleştirme yaptığımızda görüyoruz ki; patlamanın arında gerçekleşmesi mümkün değil. Dolayısıyla biraz önce TTK yetkilisinin anlattığı facianın oluş senaryosuyla, otopsi raporundaki veriler birbirini tutmuyor.
“TTK’NIN ORTAYA KOYDUĞU VARSAYIM OTOPSİ RAPORLARIYLA ÇELİŞİYOR”
Hayatını kaybeden madencilerimizin otopsi raporlarını baz alınarak yaptığımız simülasyonlara göre, otopsi raporlarından çıkan sonuçlar, TTK’nın varsaydığı sıralamalardan farklı şekilde. O yüzden TTK’nin ortaya koyduğu varsayımı otopsi raporlarıyla çelişiyor.”