Batı Trakya’da Dostluk Eşitlik Barış Partisi (DEB), Birleşmiş Milletler’in (BM) azınlık konularından sorumlu özel raportörüne, Yunanistan’daki ulusal azınlıkların ve özellikle Batı Trakya’da yaşayan Türk azınlığın karşı karşıya olduğu temel sorunlar ve son gelişmeler hakkında bilgilendirme mektubu gönderdi.
Mektupta, eğitimdeki sıkıntılar, azınlığın özerk eğitim sistemine müdahale, öğretmen atamaları, müfredata müdahale gibi Türk azınlığı yakından ilgilendiren sorunlara dikkat çekilirken, bazı azınlık ilkokullarının her yıl öğrenci yetersizliği bahanesiyle okul encümen heyetlerine danışılmadan kapatıldığı belirtildi.
“20 yılda 100’den fazla azınlık ilkokulu kapatıldı”
Son 20 yılda 100’den fazla azınlık ilkokulunun kapatıldığı kaydedilen mektupta, azınlığa Türkçe ve Yunanca olmak üzere iki dilli eğitim verecek anaokulu kurulmasına izin verilmediğinin altı çizildi.
Batı Trakya Türk azınlığına, uluslararası ve ulusal düzenlemelere uygun olarak kendi dini liderlerini seçme hakkı tanındığını ancak Yunanistan’ın uluslararası ve ikili anlaşmaların hükümlerine aykırı olarak 1990’da 1920/1991 sayılı kanunu kabul ederek azınlığı dini liderlerini seçme hakkından mahrum bıraktığı vurgulanan mektupta, “O zamandan beri Batı Trakya’da devlet tarafından atanan müftüler ve bölgedeki Türk azınlığın seçtiği müftüler diye bir iki başlılık söz konusudur. Azınlık tarafından kabul ve itibar gören müftüler, Batı Trakya’daki yerel medya ve yetkililer tarafından sık sık ‘sözde müftüler’ olarak adlandırılmakta, aşağılanmakta ve hakaret görmektedir.” ifadeleri kullanıldı.
Türk azınlığın, 1967’deki cunta döneminden bu yana devletin atadığı yönetim kurulları tarafından kontrol edilmesi sebebiyle vakıf mallarını özgürce yönetemez hale geldiği belirtilen mektupta, isimlerinde Türk kelimesi bulunduğu için derneklerin de kapatıldığı bildirildi.
“Türk azınlık örgütlenme ve toplanma özgürlüğü hakkını kullanamıyor”
Mektupta şunlar kaydedildi:
“Yarım asırlık isminde Türk kelimesi bulunan derneklerimiz kapatılmıştır. Bu sebeple Türk azınlık örgütlenme ve toplanma özgürlüğü hakkını kullanırken büyük bir ayrımcılığa maruz kalmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Türk derneklerinin yasal statüsünün iadesine ilişkin kararları 2008 yılından bu yana henüz uygulanmamaktadır.”
DEB Partisi Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu’nun, 2019 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde bölgedeki zaferinin ardından bir televizyona verdiği röportajında Türk kimliğini açıkça ifade edince ana akım Yunan medyasının hedefi haline geldiği hatırlatılan mektupta, önde gelen azınlık isimlerinin ciddi tehditlerle karşı karşıya kaldıklarının altı çizildi.
Mektupta, “Ne yazık ki 29 Ocak 1988’de azınlık insanının dikkat çektiği azınlık hakları bağlamındaki haksızlıklar hususunda bir ilerleme kaydedilmemiştir. Milli Direniş ve Dayanışma Günü arifesinde yine aynı konuları konuşuyor olmak, bizleri geleceğe dönük kaygılandırmaktadır.” ifadeleri kullanıldı.
Mektuba, Gümülcine Seçilmiş Müftülüğü, İskeçe Seçilmiş Müftülüğü, Gümülcine Türk Gençler Birliği, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği, İskeçe Türk Birliği, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği, Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği, Batı Trakya İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği, Batı Trakya Azınlığı Kültür ve Eğitim Şirketi, Batı Trakya Azınlık Okulları Encümenler Birliği, Meriç Azınlık Gençleri Derneği ve Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği de destek verdi.