PANDEMİ SÜRECİ’ NİN ÇOCUKLAR ÜSTÜNDE
NASIL ETKİLER BIRAKTI
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu’nun “Pandemide Merak Ettiklerimiz” programında konuşan çocuk ve ergen psikiyatristi Doç. Dr. Sevda Karakoç, pandemi sürecinin yönetilmemesinin çocukları doğrudan etkilediğini, eğitimde yaşanan sorunların etkilerini gelecekte daha net görülebileceğini söyledi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu’nun haftada bir kez yayımladığı “Pandemide Merak Ettiklerimiz” programının 32’ncisine çocuk ve ergen psikiyatristi Doç. Dr. Sevda Karakoç konuk oldu. Pandemi döneminde çocuklarda görülen ruh sağlığı sorunlarına değinen Doç. Dr. Sevda Karakoç, bu sorunların çocukların yaş grubuna göre sınıflandırılabileceğini belirtti. Karakoç, okul öncesi ve ilkokul çağı çocuklarda içe dönüklük, sosyal ilişki kuramama, kaygı bozuklukları, depresyon ve obsesif belirtiler gözlemlendiğine; ergenlerde ise kaygı, karamsarlık ile birlikte intihar vakalarının arttığına işaret etti.
“EĞİTİM PSİKOLOJİK VE FİZİKSEL HASTALIKTAN KORUYOR”
Covid-19 sürecinde, çocukların eğitim ve sağlık hakkının ellerinden alındığını söyleyen Karakoç, eğitimin pek çok psikolojik ve fiziksel hastalıklara karşı koruyucu olduğunu kaydetti. Pandemi nedeniyle alınan kararların ardından öğretmenlerin sınıflarını, ebeveynlerin de çocuklarının haklarını savunmaları gerektiğini belirtti. Sevda Karakoç, konuşmasında şu konuların altını çizdi:
*Okulların en önce kapatılan ancak en geç açılan kurumlar olmasının hiçbir bilimsel dayanağı yoktur.
*Okula gidemeyen birçok çocukta hem fiziksel hem de psikolojik sorunlar ortaya çıktı.
*Kaygı bozukluğu, depresyon ve karamsarlık önemli psikolojik sorunlardır.
*Sürekli evde kalmanın neden olduğu obezite ise ciddi bir fiziksel problemdir.
*Bu anlamıyla okulların bilim dışı bir anlayışla kapatılması, çocukların eğitim ve sağlık haklarını ihlal etmiştir.
*Psikolojik sorunlar her yaş grubu için ayrı ayrı sınıflandırılabilir.
*Eğitim sürecinin bir şekilde aksamasının olumsuz sonuçlarını önümüzdeki dönemde göreceğiz.
*Yurttaşlar olarak bilimsel dayanağı olmayan kapanma kararlarına karşı çocuklarımızın haklarını savunmamız gerekiyor.