Azerbaycan Kafkas Müslümanları İdaresi (KMİ), İranlı yetkililerin Azerbaycan karşıtı ve Ermenistan yanlısı açıklamalarını ve İran’ın Azerbaycan’la sınırda yaptığı tatbikatı kınadı.
Azerbaycan’ın din işlerinden sorumlu kurumu KMİ’nin yayımladığı bildiride, son zamanlarda İran’dan seslendirilen tehditkar açıklamaların ve sınırda gerçekleştirilen tatbikatın, Azerbaycan’ın dindar kesiminde rahatsızlığa neden olduğu ifade edildi.
Bildiride, Azerbaycan’ın komşularıyla barış, karşılıklı anlayış ve saygıya dayalı ilişkilerden yana olduğu ifade edilerek Azerbaycan’ın bu iyi niyetinin her zaman gerektiği gibi takdir edilmediği, bazı devletler ve siyasi çevrelerden “saldırgan, yapıcı olmayan tavırlar ve açık düşmanlıkla” karşılandığı kaydedildi. Bu talihsiz durumun İran özelinde hususi niteliğe sahip olduğu ve haklı endişeler doğurduğu kaydedildi.
“Dost zor zamanda belli olur.” atasözünün hatırlatıldığı bildiride, “Ne yazık ki, Azerbaycan’ın Karabağ sorunu çözülene kadar ve tarihi adalet sağlandıktan sonra da İran çatışma ve savaşın nedeni olan Ermenistan’a karşı açık şekilde himayeci tutum sergilemiştir. Ermenilerin her zaman dünyada Hıristiyan desteğinden yararlandıkları bilinen bir gerçektir fakat Müslüman İran’ın Azerbaycan’a karşı saldırgan bir politika uygulayan Ermenistan’a kapsamlı desteği, Müslümanlar ve halkımız tarafından kınanmaktadır. Saldırgan Ermenistan ile uzun yıllardır siyasi ve diplomatik ilişkiler kurmayan, işgali kınayan Müslüman ülkelerin aksine İran, Ermenistan ile her alanda iş birliğini derinleştirmiş, üyesi olduğu İslam İşbirliği Teşkilatının kararlarını görmezden gelmiştir. İslami birlik ve mezhepsel yakınlıkla bağdaşmayan bu tutum, Azerbaycan’ın dindar insanları tarafından kabul görmemektedir.” ifadeleri yer aldı.
Tarihte yaşanılanların unutulmadığının hatırlatıldığı bildiride, “Ermenistan Azerbaycan topraklarını işgal ettiğinde, camilerimizi ahıra çevirerek İslam’da haram olan hayvanları orada tuttuğunda, Müslüman kadınları, yaşlıları ve çocukları katlettiğinde, Hocalı Soykırımı’nı yaptığında İran buna karşı çıkmadı ve Ermenistan’ı kınayan herhangi bir açıklama yapmadı. Halbuki Azerbaycan halkı İran’dan bu durumu kınamasını bekliyordu.” denildi.
Tüm bunlara rağmen Azerbaycanlı dindarların İran ile üst düzey komşuluk ilişkileri geliştirmenin her zaman önemli olduğunu düşündükleri ve orada yaşayan milyonlarca Azerbaycanlının akıbetine kayıtsız kalmadıkları belirtilen bildiride, “Azerbaycan, İslam dünyasının parçasıdır. Toprakların işgalden kurtarılmasında binlerce Azerbaycanlı şehit olmuştur. İran da bu şehitleri İslam şehitleri diye nitelendiriyordu. Şimdi hak yolunda canlarını feda edenlerin ölümüne neden olanları haklı göstermek Müslüman bir ülkeye yakışıyor mu. İran, Müslüman kardeşini tehdit eden, eli Müslüman kanına bulanan karşı tarafa silah ve askeri yardım vadediyorsa, Ermenistan’ın güvenliğini İran’ın güvenliği ile aynı tutuyorsa bu, Ermenistan’ı yeniden savaş için cesaretlendiren ve intikamcılığa yönelten fiili adım, Azerbaycan devleti ve halkına karşı ise doğrudan tehdittir. Azerbaycan’ın tarihi toprakları olan Zengezur’dan geçecek koridorla ilgili tehdit içerikli açıklamalar seslendiren İran bu karmaşık dönemde Kapan’da konsolosluk açıyorsa, Ermenistan tarihi Azerbaycan şehri Tebriz’de konsolosluk açmaya hazır olduğunu beyan ediyorsa bu asla dostane ve kardeşçe bir adım olarak kabul edilemez. Bu, İslam mefkuresine yakışmayan bir durum, Müslüman kardeşini sırtından bıçaklamaktır.” ifadeleri kullanıldı.
Bildiride şu ifadeler yer aldı:
“Bölgede yeni gerçeklerin ve savaş sonrası dönemin yaşandığı bir zamanda İran’ın Azerbaycan sınırlarında askeri tatbikatlar yapması Azerbaycan toplumu tarafından olumsuz karşılanmaktadır. Ortaya şu soru çıkıyor. İran’ı kim hedef alıyor? Ehl-i Beyt sevgisinin her zaman yüksek tutan, tarihsel olarak İmam evlatlarının sığındığı Azerbaycan’ı mı. İran manevralarla Araz’ı geçmeyi planlıyorsa bunu nasıl değerlendirmeliyiz? İslam dayanışması, Şii dayanışması bu mudur? Azerbaycan, sınırlarımızda olası herhangi provokasyonları önleme gücünde sahip bir devlettir. Fakat komşular ve kardeşler arasında çatışma sadece düşmanların işine yarar. Tarihte dökülen ilk kanı, kardeşin kardeşi katlettiği Habil ile Kabil’in olayını unutmayalım.
İranlı din adamları da ülkelerinin Ermenistan’la iş birliğine, üzerinde ‘Ya Hüseyin’ yazılı topların çoğunluğu Şii olan Müslüman ülkeyi hedef almasına ilişkin tutumlarını belirtmiyorlar. Bu durum, Azerbaycanlı Müslümanların İslam dayanışmasına olan ümitlerini boşa çıkarıyor.
Haklı zafer kazanan halkımızın sevincini paylaşmak yerine hutbelerde Azerbaycan’a karşı iftiralarda bulunan bazı İranlı din adamlarının görüşleri Azerbaycanlı dindarların büyük çoğunluğu tarafından olumsuz karşılanmaktadır.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın Kapan Başkonsolosluğu’nun açılışında yaptığı açıklamaları şiddetle kınıyor ve sözlerini geri almasını talep diyoruz. İran Dışişleri Bakanının sözlerini geri alması devletlerimiz arasındaki ilişkilerin korunması ve dini bağların kopmaması için zaruridir. Bu bizim kırmızı çizgimizdir.”