Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tarihimizin en yüksek rakamı olan 31,2 milyonluk istihdamla ekonomi programımızın başarısını ispatladık. İhracatta 254,2 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen toplantı sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Kadına şiddete karşı mücadelesinin tavizsiz olarak sürdüğünü ve 64 binden fazla mağdura destek verdiklerinin altını çizen Erdoğan, “Şehit yakınları ve gazilerimizin her meselesinde yanlarında olduk. Bu yıl aile ve sosyal hizmetlerde mevcut programlarımıza ilave olarak eşi vefat etmiş kadınlarımız ve Roman vatandaşlarımız gibi ihtiyaç sahibi kesimler için sosyal konut yardımı projesi başlatacağız. Koruyucu önleyici sosyal yardımı kalkanı ile yoksulluk sınırına yakın ailelerimizin yanında yer alacağız. Mevcut kaynaklarımızla daha çok vatandaşlarımıza ulaşabileceğimiz modelleri devreye alacağız. Avrupa’dan Suriye’ye kadar sınırlarımız dışındaki tüm etki alanlarımızdaki vatandaşlarımızla ve kardeşlerimize ilave rehberlik ve destek hizmetleri vereceğiz. Aileleri yanında destek verdiğimiz çocuk sayısını 180 bine çıkarıyoruz. Yaşlı ve engellilere yönelik 17 yeni merkezi daha faaliyete geçiyoruz. Toplumun yaş ortalamasını yükseldiğini dikkate alarak bakım güvenci sistemi oluşturmaya yönelik bir çalışma başlatıyoruz. Kadınlarımızı hayatın her alanında destekleyecek yeni projeleri devreye alıyoruz” diye konuştu.
“Yaklaşık 17 milyon ton tahılın dünya piyasalarına ulaşmasını sağladık”
Geçtiğimiz yıl Dışişlerinde Türk diplomasinin geldiği seviyenin etkinliğin itibarın ve krizlerin çözüldüğü anahtar rolünün teyit olduğu bir dönemi geride bıraktıklarını hatırlatan Erdoğan, “Aktif, çok boyutlu girişimci ve insanı dış politika anlayışımızla küresel ve bölgesel gündemi ülkemizin menfaatleri doğrultusunda yönettik. Yıl boyunca devlet ve hükümet boyutu seviyesinde toplam 200 telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Latin Amerika’dan Avrupa’ya, Asya’dan Balkanlara 37 devlet ve hükümet başkanını ülkemizde misafir ettik. Çok taraflı toplantılara katılmak çalışma ve resmi ziyaret düzenlemek amacıyla 27 ülkeye seyahat ettik. Türk Devletleri Teşkilatı’nın 8. Zirvesine ev sahipliği yaptık. Farklı seviyelerde toplam 275 ikili görüşme ve kabul gerçekleştirdik. Rusya, Ukrayna arasındaki krizin sonlandırılması ve soruna diplomatik çözüm bulunmasını tüm imkanlarımızı seferber ettik. Montrö Sözleşmesi’ni titizlikle uygulamak suretiyle gerilimin Karadeniz’e yayılarak daha da tırmanmasının önüne geçtik. Arabuluculuk ve kolaylaştırıcılık çabalarımız sayesinde tarafları Antalya, İstanbul’da bir araya getirdik. İstanbul Tahıl Mutabakatını hayata geçirerek bugüne kadar yaklaşık 17 milyon ton tahılın dünya piyasalarına ulaşmasını sağladık. Birleşik Arap Emirlikleri Sudi Arabistan İsrail ve mısır ile ilişkilerimize karşılıklı temaslarla yeniden ivme kazandırdık. Azerbaycan’la ilişkilerimizi tarihimizin en üst mertebesine ulaştı. İnsani diploması alanında Pakistan’da meydana gelen sel felaketleri sonrasında 15 uçak ve 13 tren yardım malzemesi gönderdik. Afganistan’a 7 bin 200 tondan fazla yardım malzemesi taşıyan 6 iyilik treni ulaştırdık. Covid-19 salgını kapsamında Afrika’da kardeşlerimize 4.5 milyon doz aşı hibe ettik. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin Türk devletleri Teşkilatına anayasal ismiyle gözlemci olarak kabulünü önemli bir diplomatik başarı olarak kayıtlarımıza geçirdik. Bosna Hersek’te ki siyasi tıkanıklığı çözme ve Kosova, Sırbistan ilişkilerinde gerilimi yatıştırmak için girişimlerimizi sürdürdük. Madrid’de imzalanan 3’lü muhtıra ile İsveç ve Finlandiya’da terör mücadele ve savunma sanayi alanındaki beklentilerimizi karşılamayı taahhüt ettiler. Afrika’daki büyükelçilik sayımız 44’e Latin Amerika ve Karayip bölgesindeki diplomatik misyon sayımız 19’a ulaştı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 15 Mart’ın İslami Fobi ile Mücadele Uluslararası günü olarak günü kabul edilmesine katkı sağladık. Balkanlardan, Uygur Türklerine, Kırım Tatarları, Irak ve Suriye Türkmenlerine, Ahıska Türklerine tüm soydaşlarımızın yanında yer aldık” şeklide konuştu.
Bu yıl Dışişlerinde cumhuriyetimizin ilk asrı ile birlikte hariciye teşkilatımızın temellerinin atılmasının 500’üncü yılını idrak edileceğinin ifade eden Erdoğan, “Küresel ve bölgesel meselelerinde olumlu katkılarını artırarak sürdürecek barış ve işbirliği kapılarını sonuna kadar zorlayacağız. Ülkemizi küresel diplomasinin merkezi yapacak gayretlerimizi Antalya Diplomasi Formu gibi vesileler artıracağız” dedi.
“Yapılan seçimlerde meşru olarak devlet başkanlığı görevini üstlenen Sayın Lula’ya yönelik şiddet hadiselerini kınıyoruz”
Brezilyada yaşanan olaylara ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
“Bu vesileyle Brezilyada yaşanan son hadiselerden duyduğumuz üzüntüyü ve endişeyi dile getirmek istiyorum. Yapılan seçimlerde meşru olarak devlet başkanlığı görevini üstlenen Sayın Lula’ya yönelik şiddet hadiselerini kınıyoruz. Ulusal Meclis’in, Devlet Başkanlığı Sarayı’nın ve Yüksek Mahkeme binasının basılmasına kadar varan bu eylemlerin demokraside yeri olmadığına inanıyoruz. Brezilyada Devlet Başkanı Sayın Lula’ya desteğimizi brezilya halkına saygımızı buradan tekrar ifade ediyoruz.”
“İhracatta Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık”
Geçtiğimiz yıl ekonomide küresel krizlerin devam eden yıkıcı etkilerine rağmen ilk 3 çeyrekte yüzde 6.2 oranıyla güçlü ve dengeli büyümeyi sürdürüldüğünün bilgisini veren Erdoğan, “İnşallah yıl büyümesini de OECD ve G-20 ülkeleri arasında ilk sıralarda tamamlayacağız. Tarihimizin en yüksek rakamı olan 31,2 milyonluk istihdamla ekonomi programımızın başarısını ispatladık. İhracatta 254,2 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. Güçlü ihracat ve turizm performansımıza rağmen emtia fiyatlarındaki aşırı artışlar sebebiyle cari açığımızda yaşanan artışın farkındayız. Kendi enerji kaynaklarımızı harekete geçirerek, bu süreci tersine çevirecek adımları atıyoruz. En ciddi sıkıntımız olan enflasyonu yıllık yüzde 64,27 ile geride bıraktık. Önümüzdeki aylarda bu oranın giderek daha aşağıya indiğini hep birlikte göreceğiz” açıklamasında bulundu.
Mali disiplinden taviz vermediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütçe içindeki faiz harcamalarının oranını 3 puan daha aşağıya çekerek milletimize diğer alanlarda daha çok hizmet verebileceğimiz kaynak oluşturduk. Vatandaşlarımızı enflasyondan korumak için uyguladığımız tüm vergi indirimlerine, sübvansiyonlara, ilave desteklere, bütün bunlara rağmen bütçe açığının milli gelire oranını öngördüğümüz seviyenin altında tutabiliyoruz. Kamu borç stokunun milli gelire oranı Japonya’da yüzde 264, Amerika’da yüzde 122, avro bölgesinde yüzde 93 seviyesindeyken ülkemizde yüzde 35. Yıl içinde ücretliler için yaptığımız yüksek oranlı iyileştirmelerin bir kısmını vergi indirimleri ve destek ödemeleriyle Hazinemiz karşıladı. Bu kapsamda sadece vazgeçtiğimiz vergi tutarı 279 milyar liradır” diye konuştu.
Elektrikte mesken tüketiminde ortalama yüzde 60, doğal gazda yüzde 80 sübvansiyon yaparak yaklaşık 400 milyar liranın vatandaşın cebinden çıkmasını önlediklerini vurgulayan Erdoğan, icra sorunlarını çözüme kavuşturmak için 5 milyona yakın ailenin 2 bin liraya kadar, bir milyon vatandaşın da varlık yönetim şirketlerine olan 2 bin 500 liraya kadar borcunu Hazine olarak üstlendiklerinin bilgisini verdi. Kayıt dışı ekonomi hem fahiş fiyat artışlarıyla mücadele için bir milyonun üzerinde denetim ve inceleme yaptıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şu sözleri kullandı:
“Ayrıca bir milyonun üzerinde mükellefin mali tablolarını ve vergi harcamalarını risk analizine tabi tuttuk. Tarım kesimini güçlendirmek için Hazinemizden ilave destekler aktardık. İç borçlanma maliyetini faizlerde yaptığımız indirimler sayesinde yüzde 25,6 seviyesinden yüzde 10,7 seviyesine düşürdük ve vade ortalamasını 70 aya çıkardık.”
Küresel finans sistemindeki sıkıntılara rağmen dış borçlanmada, sukuk gibi yöntemlerle avantajlı hale gelindiğini aktaran Erdoğan, “Bireysel Emeklilik Sistemi’ni tabana yaymak amacıyla devlet katkısını yüzde 30’a yükselttik, fon seçeneklerini artırdık, 18 yaşından küçükleri de dahil ettik. KOBİ’lere verdiğimiz desteğin en somut örneği, kullanılan kredilerin hacminin 4 katına çıkmasıdır” dedi.
“Bu yıl ekonomide yıllık ortalama 1 milyon istihdam artışıyla yolumuza devam edeceğiz”
Sanayi ve turizm yatırımlarını düşük faizli krediyle teşvik ettiklerini, Hazine destekli kefalet sistemiyle 116 milyar liraya yakın ilave kredi imkanı oluşturduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracat kazançları ile sanayicilerin üretim, faaliyet kazançlarına uygulanan kurumlar vergisi oranını yüzde 1’e indirerek ihracata ve üretime destek sağladık. Elektrikli taşıt araçlarının geliştirilmesi için alınan mühendislik hizmetlerine KDV istisnası getirdik. Yaklaşık 2 milyon mudinin 1,37 trilyon lirayla yer aldığı Kur Korumalı Mevduat ve katılım hesaplarıyla yatırımcıların kendi paramıza dönüşünü temin ettik. Altın Tasarruf Sistemi ile vatandaşlarımıza ek gelirle altınlarını güvende tutma imkanı getirdik. Bünyesindeki şirketlerin değeri 6,2 trilyon lirayı bulan Borsa İstanbul, muhalefetin art niyetli spekülatif çabalarına rağmen uluslararası düzeyde en yüksek değer artışı sağlayan piyasalar arasına girdi. Bu yıl ekonomide yıllık ortalama 1 milyon istihdam artışıyla yolumuza devam edeceğiz. Küresel ticaretten aldığımız payı daha da artırarak, ihracatımızı katlayarak yükselteceğiz. Özellikle cari fazla hedefimize ulaşmak için enerji başta olmak üzere her alandaki imkanlarımızı kullanacağız. Enflasyonda yüzde 20’li rakamları yakalayacağımız bir program uygulayacağız. Kur Korumalı Mevduat ve katılım hesaplarını yıl sonuna kadar uzatıyoruz. KOBİ’lerimiz, sanayicilerimiz, ihracatçılarımız, turizmcilerimiz, çiftçilerimiz dahil tüm kesimleri finansal olarak destekleyeceğiz. Geçtiğimiz günlerde ilan ettiğimiz 200 milyar lira kefalet hacimli kredi imkanı bu adımlardan sadece biridir” diye konuştu.
Her kesimden vatandaşı konut sahibi yapmak için uygun maliyetli ve vadeli kredi imkanlarını sunmaya devam edeceklerinin bilgisini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin vizyon projesi Togg’u desteklemek için gerekirse kamu alım garantisi vereceğiz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun sürdürülebilirlik, kalkınma ve istikrar başlıklarında özetlediğimiz hedefler doğrultusunda ülkemizi, refaha, milletimizi gelir dağılımında adalete kavuşturacak politikalar uygulayacağız. Milli gelirimizdeki her artışı 85 milyonun tamamına yansıtacak bir ekonomi yönetimiyle, ülkemizi Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına hazırlayacağız” ifadelerini kullandı.
Böylece 2022 yılı hizmetleri ve 2023 yılı programlarıyla ilgili değerlendirmelerini sona erdirdiğine işaret eden Erdoğan, “Her günü eser ve hizmet siyasetiyle geçen bir hükümet olarak ülkemizi yeni yatırımlarla, yeni politikalarla, yeni projelerle büyütmek için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğimizin altını tekrar çizmek istiyorum” dedi. – ANKARA